Eski kafalı Antep'li Ailenin tek kızı olmanın tüm iyi yanlarını yaşamama rağmen, iki üç kötü yanı hayatıma engel olmaya yetiyordu.
Köyün muhtarı Muhsin Ertuğrul'un kızı İdil Ertuğrul. Kulağa ne güzel geliyor değil mi?
Oysa yurt dışında halam sayesinde üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans ile doktora kadar ilerlemiştim.
Bir Baba kızının en iyi şekilde büyümesini isterken, neden en çok müdahale eden olurdu ki?
İşte tamda yurt dışından geri dönmem ve Antep de adımın çıkmasından dolayı, görücüye çıkarılmam ile başlamıştı kabusum...
" En iyi şartlar da büyüdün, Yüzbaşı oldun, dağlarda silahlarınla mı münasebete gireceksin? Tüm askerlerin evlendi, hele ki senden küçükler.
gelmişsin 32 yaşına hâlâ terörist derdindesin. Biz yaşlandık oğlum anla artık, Aile kur, yuva kur gözümüz açık gitmeyelim."
Bıkkınlıkla nefes verdim. Her ziyarete geldiğimde evlilik konusu açılıyordu ve artık gerçekten Aile kuracak yaşı geçmiştim.
" Hayatında birisi var mı?" dedi Annem.
Olumsuz şekilde kafamı salladım.
" O zaman bırak da biz seçelim sana güzel bir eş."
İşte her şey böyle başlıyordu.
Maraşlı Polat Özçelik, Antepli bir kıza gönül mü verecekti?