SULH

"Evet herkes burada olduğuna göre ekibin son üyesi ile tanışın İlyada Torunören."

Bu cümle karşısında oluşan koca sessizlikle ne diyeceğimi bilemediğim bir andaydık. Belli ki kimsenin benden haberi yoktu. Ama bunu açıklamak bana düşmezdi. Bu yüzden sadece sustum ve sıramı bekledim.

"Şaka yapmanın sırası değil Adem Bey. Bir kadın mı ? Bu kadar önemli bir planda birde çocuk bakıcılığı ile mi uğraşacağız?"

Karşımda oturan, aynı yaşlarda olduğumuzu tahmin ettiğim adamın cümlesi yerimde dikleşmeme sebep oldu. Hayatım boyunca hep bu tarz önyargılara, yakıştırmalara maruz kalmıştım. Ama bu demek değildir ki kendimi altta bırakıp laflarını yutacağım. Tam cevap vermeye kalkıştığım an bu görevi başkası üstlendi.

"Belli ki İlyada'nın kim olduğu hakkında bilginiz yok Berat Bey. Kendisi gelecek ay Cumhuriyet başsavcısı olacak. Ve elbette ki bugüne kadar da hep başarıları ile gündemdeydi. Kafanızı olduğu kafesten çıkarmalı ve önyargılarınızı yıkmalısınız."

Evet ben İlyada Torunören. 32 yaşında bir cumhuriyet başsavcısı. Hayatını sadece işine adamış, kimseye boyun eğmeden bütün zorluklara tek başına göğüs gererek bugünlere gelmiş bir Cumhuriyet kadınıyım. Ve şimdi bu Cumhuriyet için savaşmaya hazırım.