-Yarış-
"Benim ne istediğim belli. Sen ne istiyorsun?"
"Seni."
....
-Nefret-
Ama sonra tüm bu büyülü bakış ve kendimi kaptırdığım bu evren yavaşça yok oldu. Kulaklarım kalbimin atışını değilde etraftaki insanların sesini duyduğunda, kadrajıma bir tek o değil tüm herkes dahil olduğunda anlamıştım benden ne kadar uzak olduğunu. O gözlere bakmak beni nasıl bir evrene çekmişti öyle.
....
-Papatya-
Belki de bu yüzden saçlarımı uzatmak istemiştim. Bende sevdiği yerleri ondan daha çok severdim. Benim için özel olurdu. Ellerimi sevse dünyanın en kıymetli eli gözüyle bakardım. Çünkü o Min Yoongi'ydi. Bir şeyi seviyorsa o şey gereğinden fazla kıymetli olurdu.
.....
-Aldatma-
Sigarayı parmaklarımla çekip dudaklarımdan dumanı üflerken başımı hafifçe yana kaydırdım. Sigara kokusunu sevmediğini biliyordum. Bile bile yüzüne üflemek istemezdim.
.....
-Oyun-
"Yavrum seviyoruz dedikte götümüzü verecek kadar değil."
Birbirinden bağımsız sope kurguları