Hani peri masalları vardır, prens gelir pammıktan olma kraldan doğma kızımızı öper ve peri tozu kokan hikaye kitaplarının gücüyle prenses gözlerini açar. Ne hikmettir ki yıllarca uyuyan güzelimizin gözlerinde çapak yoktur ve boğazına elma kaçan pammık prensesimiz onca saat oksijensiz kalmasına rağmen hacı yatmaz gibi kalkar. Masal ya işte, sonrasında tüm kitapların sonunda yazdığı gibi 'sonsuza kadar mutlu yaşadılar' ibaresi belirir. Ve bir atlı arabanın arkasında prensle prenses birbirine sarılmış bir şekilde uzaklara doğru giderler.
Hiç bir hikayenin sonunda ne pammık prensesin kaprisleri, ne uyuyan güzelin ağdasız bacakları, ne de rapunzelin 'kendi başına bir bok becereme zaten, anca benim saçımdan medet um!' Sitemleri vardır. Sadece sonsuza kadar mutlu mesut, dertsiz tasasız yaşadılar yazar. Kimse de sormaz pammık prensese, kız sen nasıl o kadar süre hayatta kaldın diye. Ya da kimse uyuyan güzele bunca sene nasıl tüy çıkmadı hiç bir yerinde demez.
Benim hikayemde bu durum tam olarak böyle değil işte...
Yavru Kartal:
Ama şu keçiören bebeleri kadar
haz almadığım bir kesim daha
olamaz var ya
Allah'ın dızzoları
Bak bahsettikçe kötü oldum
anılarım depreşti abi ya
(Herkes tarafından görüldü)
Yavru Kartal:
Noldu abi sustunuz
birden hepiniz
Arda Turan 2:
Kanka ben senin kafanı sikim kanka//
Ee şey güzel kardeşim
Şöyle ki
Hayvanat:
Ikınma Arda
Arda Turan 2:
Barış abi keçiören altyapısından
***
Düzyazı and texting
***
Hikayedeki hiçbir kurum kuruluş veya karakterin gerçeklikle bağlantısı yoktur. Tamamı hayal ürünüdür.