İstanbul böylesini daha önceden hiç görmemişti; Korkunç bir salgın insanları birbirine karşı vahşiliğe teşvik ediyor. Kulağa şaka gibi geliyor, değil mi? Diğer herkes de ilk duyduğunda öyle sanmıştı ki insanlar sokak ortasında katledilmeye başlayana kadar.
Hastalıklılar enfekte olmayanlara saldırıyor, onları parçalarına ayırıp organlarını yiyordu. Bu dehşetin karşısında Koray, İstanbul'un karantinaya alınacağının haberiyle ailesini kurtarıp karantinadan kaçabilmek için yollara düşer fakat hiç bir şey istendiği gibi gitmez. Şimdiyse Koray, aynı onun gibi hayatta kalmayı ve bu kâbustan kurtulmayı isteyen bir avuç insanla baş başa kalmıştır. Tam umutlar tükeniyordur ki ekip, telefonlarına aldıkları gizemli bir mesajla karantinadan çıkabilmenin bir yolu olduğunu öğrenir ve böylelikle zamanla yarış başlar. Hastalıklı yabanileşmiş insanlarla dolu sokaklar hiçbir şekilde güvenli değildir ve tek bir ısırık, yolculuğun sonu demektir. Ölümün sadece iki dişin arasında olduğu bu dünyada Koray ve ekibi, karantinadan sağ salim çıkabilmeyi başarabilecek midir?