proje: ifrit
  • Reads 4
  • Votes 2
  • Parts 1
  • Reads 4
  • Votes 2
  • Parts 1
Ongoing, First published Feb 04, 2023
              "Yalnızlıktan hoşlanan ya vahşi bir hayvandır ya da bir Tanrı.”
                                                                                                   Aristoteles-



Matt Anderson, 18 yaşındaki genç bir öğrenci ve aynı zamanda bir profesörün oğlu. Bir patlamanın sonucu, babasının laboratuvarından ayrı kalmış ve yeraltında kilitlenmiştir. Babasını kurtarmak ve hayatta kalmak için tek umutu babası tarafından ona verilen labaratuvarın koordinatlarını gösteren bir cihazdır. Ancak dış dünyada, ifrit denilen dna'sı bozulmuş canavarlar tarafından tehdit edilmektedir. Matt, hayatta kalmak ve babasını bulmak için ifritlerin zayıf noktalarını keşfetmeye ve onları durdurmaya çalışacaktır. Ancak bu tehlikeli ve acımasız dünyada hayatta kalması hiç de kolay değildir.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add proje: ifrit to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
 ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti] cover
Acıların Sözleşmesi  cover
Hayatın Oyunu  cover
Kayıp Yüzük cover
YASAK DENEY cover
Patron cover
Beden Hocası +18 cover
BAKICI  cover
Mafyatik Aile cover
𝐘𝐀𝐒𝐀𝐊𝐋𝐀𝐍𝐌𝐈Ş 𝐓𝐔𝐓𝐊𝐔 +𝟣𝟪 cover

ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti]

27 parts Complete

ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım. "Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli olacaksın duydun mu beni?" Dedi, şaşkınca ona baktım, ilk defa beni düşündüğüne dair bir konuşma yapmıştı. Ama bu beni zorla evlendirdiği anlamını değiştirmezdi. Yinede uzatmamak adına, "tamam" diyerek içeriye geçtim, adamın ismi neydi acaba? Neyse, adamın yanına mecburen oturdum ve bacak bacak üstüne atarak elimle oynamaya başladım, adam benden tarafa bakmazken yutkundum. Sakin olmam gereki- "Evet kızım nasılsın? Maşallah pekte güzelsin." Diyen amcanın sesiyle daha bir gerginleştim. "İyi... iyiyim amca." Dedim, acaba amca demese miydim? Amca ise bana gülerek baktı. "Bana Arda baba diyebilirsin." Dedi, baba demek doğru gelmiyordu. "Peki," dedim sadece, Arda amca ile babam konuşurken bende anneme bakıyordum, o bile stres içinde yanımdaki adama bakıyordu. Adını sorsam bana söyler miydi ki? "Şey... adını öğrenebilir miyim?" Dedim yanımdaki adama mırıldanarak, adam yaslandığı yerden bana baktı. "Kerem."