Onlar günahkâr, onlar lanetli, onlar tüm iyi şeylerin zıttı. Denir ki; o kasabanın sokakları kan kokar, o kasabaya giriş var ama çıkış yoktur. Denir ki; o kasabanın nehri kan ağlar, kundaktaki bebekler, o nehirde katledilmiştir. Denir ki; o kasabaya gidersen ölme ihtimalin, hayatta kalma ihtimalinden daha yüksek. Fakat hayatta kalırsan da ölme ihtimalinin gerçekleşmesi için her gün Tanrıya dua edersin. Çünkü tek kurtuluşunun bu olduğunu düşünürsün. Dedektif Edward Smith yıllardır görmediği annesinin ölüm haberini bir mektup ile alır. Ani bir karar ile annesinin cinayetini çözmek için insanların, oradaki insanları ölüme terk ettiği Fox kasabasına doğru yolculuğa çıkar. Bu esnada eskiden kasabada yaşamış yaşlı bir adam ile tanışır. Yaşlı adam, 31 Ekim 1972 yılında yaşanan katliamdan ve katillerden bahseder. Dedektif Edward Smith, yaşlı adamın anlattıklarının hiçbirine inanmaz. Fakat kasabada gördüğü ceset onun düşüncelerini yerle bir eder. Çünkü onlar geri dönmüştür. Lanet kasabada mı, yoksa laneti doğuran, orada yaşayan insanlar mı?