SALGIN..

Bir pazar sabahıydı.Güneşin doğudan vurduğu ihtişamlı ışık restorasyona muhtaç sokağı antik Mısır devrini andırıyordu.
Charles yine erken uyandı. Sokaktan gelen o loş koku evin içini tamamen sarmıştı.İlk olarak pencereleri kapattı ve kahvaltı için mutfağa gitti.Elektrikler 1 aydan fazladır yoktu. Dolapta bulunan tüm eşyalar küflenmişti.Yine de aç kalmamak için onları yedi.
Dışarı çıkma yasağı hâlâ devam ediyordu. Aslında bu gerekliydi çünkü salgından ancak böyle korunuluyordu.Arada bir helikopter evlerin çatılarına ekmek vs atıyordu ama nereye kadar böyle devam edecekti hiç kimsenin en ufak bir fikri yoktu.
Charles ekmeğini yedi ve üzerini giydi.Cesaretini iyiden iyiye topladı.
Evet.. Sokağa çıkacaktı...
Güneş tam tepedeydi.Kapıdan çıkarken içinden "acaba çıkmasam mı?" diye düşünmekten kendini alıkoyamadı.Ama artık çok geç kapıyı kapattı ve artık cehennemi andıran sokaktaydı...
Elinde bir balta sırtında ise ufak tefek bir silah.Her adım atmasında kalbi biraz daha hızlı atıyordu...