Bu satırlar ölüm fotoğrafçısının aşık olduğu kıza yazdığı mektubun'un bir parçasıdır ;
Sevgili Gökyüzüm'e
Bu mektupları çok sevdiğini belki de sonunun hiç gelmesini istemediğini sana ilk mektup gönderdiğimde ki o yüz ifadenden anlamıştım. Hem şaşırmış hem mutlu olmuştun. O mektupların senin için ne kadar önemli olduğunu uzun zaman önce babandan öğrenmiştim ve sana o zamandan beri mektup yollamaktan hiç vazgeçmedim, sen artık kim olduğumu bildiğin için bu mektupları daha da severek okuduğunu düşünmek isterdim.
Beni yanlış anlama bu bir veda mektubu değil, belki öyle olmasını isterdin ama bu sana olan aşkımın sonsuza kadar süreceğinin belgeli bir kanıtı niteliğinde. Sen bana son sözlerini söyledikten sonra kanla beslenmiş kameramı bir daha açmadım ve sonsuza kadar sürecek şekilde rafa kaldırdım.
Kendime çeki düzen vermek isterdim , senden sonra toparlandım demek isterdim ,fakat her şey beklenmedik şekilde daha da kötüye gitti. Ne ben seni unutabildim ne de yaptıklarımı. Eğer sen sana yaptıklarımı affettiysen lütfen beni de o enkazdan çıkar olur mu. Çünkü ben kendimi senin bana hitap ettiğin şekilde "gri bulutların"şimşeklerine bırakmaya hazırlanıyorum.
Seni sevmeyi bir an olsun bırakmadım ve bırakamam da, bir insan her şeyi olan o kadını nasıl bırakabilir ki değil mi?
Bu mektubu,beni iki türlü düşünerek okuyabilirsin.Birincisi seni seven senin adamın olarak ,ikincisi seni seven ve senin yardımına muhtaç olan,sonsuza kadar senin olacak o adam olarak.
GRİ BULUT'UN
ULAŞ DİNÇER