Elimdeki kağıtları
düzenledim.”anne,ben yapamıcam ya.Hepsi
bir facia” dedim son metini okurken.
“saçmalama” annem kulakları
sağır eden
; bağırışıyla içerden gürledi.
“Ne demek yapamıcam? Sen değil miydin ”
yazsam film olur.”diyen?” dedi.
Haklıydı. Ben yazdığım senaryolara güvenen bir kızdım. Ne oldu ki şimdi?
Annemin yanına paytak paytak ilerledim. “anne şunlara bakarmısın, benden olmaz. ben senarist olamam” dedim ses
tonumdaki kırgınlığa ve hayalkırıklığına
aldırmadan. Annem yanıma geldi,sandalyeye oturdu”güzel kızım,sen çok güzel
şeyler yazıyorsun.Ne demek beni seçmezler? Seçmezlerse kendi salaklıklarına yorumla. Tamam mı
meleğim? Sen yaparsın.” Dedi. İşte isteğim buydu: ŞEFKATLİ ANNE SÖZLERİ…
“annecim,nasıl olmuşum?”
dedim elbisemin eteğini tutarak etrafımda dönerken.”benim prensesim hep
güzel,ne giyse yakışır”dedi annem de elindeki köpüklere aldırmadan mutfaktan
çıktığında,bana bir baktı” annecim sakın korkma,asla vazgeçme,sen yaparsın.
Yılmak yok”dedi. “sakın korkma,asla vazgeçme,sen yaparsın”diye tekrarladım
annemin huzur veren kelimelerini.
NEVER GİVE UP
17 yaşındaki Defne Elanın hayatının basit bir DNA testi ile mahf olması yetmemiş gibi birde yıllar önce onu terk eden eski sevgilisi dönerse ne mi olur? İşte devamı...