Bir kadın düşünün,
Sırf bazıları üzülmesin diye kendini göz göre göre ateşe atan biri ,
Sırf bazı annelerin daha canı yanmasın , daha doğmamış çocuklar yetim kalmasın diye kendini yangına atan bir kadın .
Diğer tarafta da ,
Mardin'in en güçlü Ağası olan Fırat Arslan .
Biri kimsenin daha fazla canı yanmasın , bu topraklarda daha fazla kan dökülmesin diye kendini feda ederken ,
Diğeri ise içi nefret ve kinle dolu olan bir adam ,
Bakalım bu iki kişinin hikayesi nasıl devam edecek ,
Mardin ilk defa nefretten doğan bir aşk masalına mı tanıklık edecek yoksa , iki kişinin bazılarının hataları yüzünden yok oluşuna mı tanıklık edecek...
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022