Amber, diğer insanlardan hiç bir farkı olmayan bir kadındı. Diğer insanlar gibi hobileri vardı. Diğer insanlar gibi sevdiği yemekler ve kokular vardı. Diğer insanlar gibi yalnız kalınca dans edip şarkı söyler, hafta sonları dışarı çıkardı.
Fakat o ne kadar diğer insanlarla aynı şeyleri yaparsa yapsın, hep farklıydı. Bir odaya girdiğiniz de ilk baktığınız, bir odaya girdiğinde herkesin baktığı kişiydi. Bunun nedeni güzelliği miydi, dikkat çekici saçları mı, yoksa etrafına yaydığı eşsiz auro mıydı, inanın ben de bilmiyorum. Fakat bildiğim şey şu ki, bu ona hiç şans getirmedi. Aksine, kendisine belki de dünyada bir kadının başına gelebilecek en mide bulandırıcı şeyi getirdi.
Kendisine takıntılı bir sosyapat.
Bu adam tarafından öldürüldüğünde Amber her şeyin bittiğini düşündü. Bir daha en sevdiği yemekleri yiyemeyeceğini, hayatında en sevdiği insan olan büyükannesini göremeyeceğini. Yanılmıştı. Gözlerini açtığında Tanrınım kendisine ikinci bir şans verdiğini fark edecekti.
"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?"
Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp
"Yaparım"
"O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm"
Benden en fazla ne isteyebilirdi ki?
Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede
Bir telefon görüşmesi için her şeyi yapacaksın deseler hayatta inanmazdım
Demek ki büyük konuşmamak gerekiyormuş
hikaye adı üstünde sert olacak sonra tecavüz falan diyen burdan sonrasını okumasın yoksa engeli basarım
Hikaye (BxB) olacak ve kapalı cezaevinde geçecek
Gerçek kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur