Küçük kız güvendi. Küçük kız sırtını dayadı. Küçük kız kandı. Ve küçük kız hayatının iplerini tutamadığı için başkasına verdi. Hataydı. Güvenmemeliydi. "B-bunu yaptın mı? Bana yaptın mı bunu" kız sordu. Acımasız adam yutkunarak yanıtladı. "Böyle gerekti" Kız gözyaşları arasında yanıtlandı. "Sende yaptın ha? Ellerine verdiğim, hayatımın iplerini acımadan kopardın ha?.." Kız adamın göğsünü yumrukladı. Adam üzgündü. Adam pişmandı. Adam kendinden nefret ediyordu. Bilmiyordu ki o kızın ondan başka sırtını dayayacağı birilerinin olmadığını. Adam her şeyi yeniden düzeltmek istiyordu. Ama geçti artık. Kızın zaten paramparça ama ayakta tutmaya çalıştığı kalbi daha fazla kaldıramazdı bu tonlu yükü. Kızın ruhu da dayanmazdı bu acıya bedenide. "Bende insanım yâ.. Hani belki unutmuşsunuzdur.. Allah kahretsin bende insanım.. Ben şeytan değilim.. Benim günahım yok.. Ben ne yaptım size.." kız sonlara doğru yere çöktü. Saçlarını çekti. O hep annesinin örmesini istediği saçlarını çekti. Kendinden ve yaşadığı hayattan nefret ediyordu. Kız yorulmuştu.