Kan kırmızısı

(ORTAOKUL dönemimde yazdığım bir kitap...)

Gecenin karanlığında doğdu bu lanet.Büyülü ormanın kenarında...
Sihir onu ele geçirmişti.Sanki bir mıknatıs
gibi kötülüğü içine çekiyordu.Ya da belki de kendisi kötü olandı...

Mitoloji kitaplarında geçiyordu adı.Ve hatta bir lakabı bile vardı.ÖLÜM TANRIÇASI...Büyük Zeus bile onun varlığını çok önceden hissetmişti.
O tehlikeliydi...Canlılara hayat verebileceği gibi onları yok edebilirdi de.
Ancak o büyüsü ne kadar ölümcül ise kendisi de bir o kadar masumdu.Mitoljiyi bilen insanlar Ölüm Tanrıçasının kızıl bir kadın olacağını bildiği için hepsini öldürmüşlerdi.Fakat GERÇEK Ölüm Tanrıçasını zarar gelmez diyerek atlamış
ve hatta varis olarak görmüşlerdi.O sırada büyülü ormanda en az onun kadar tehlikeli bir varlık daha vardı.Ares...O ise evrende kalan son vampirdi.Belkide en güçlüsüydü.Üstelik intikam duygusu içinde kıvrılıyordu.Büyülü ormandan çıkmanın yolunu arıyordu.Buldu da...

Bir gün büyülü ormanda bir portal açıldı.Dünyaya,gelmiş geçmiş en tehlikeli varlık indi.Adze...Tek tek herkesi kaçırıyor ve öldürüyordu.Aynı zamanda zihinlerini çalıp kontrol ediyordu.

İşte şimdi dünya,bermuda şeytan üçgeninin etkisi altındaydı.Bakalım başrollerimiz Adze'yi durduracak mıydı?Yoksa herkes kendine bahşedilen gücü kullanarak kıyameti erken mi getirecekti?Ya da herşeyi,her zaman olduğu gibi sevgi mi çözecekti?

Sizler de bu büyülü kitabın sayfaları arasında, kaybolmaya var mısınız?

Yoksa siz de mi korkak insanlardan mısınız?

Gelin ve bize katılın...