"Onları bekliyorsun biliyorum. Gözlerinin içine bakıp
'Korkma, biz buradayız' demelerini bekliyorsun. Sonra uzun uzun çektiğin acılardan söz etmek ve yüzünde utangaç bir kızarıklık oluşturan hikayelerinden bahsetmek istiyorsun.
Onları uzun süredir bekliyorsun
Yanına geldiklerinde gözlerinin içine bakar bakmaz, göz yaşlarının, yatağından taşmış nehirler gibi yanaklarına akacağını düşünüyorsun. Onların da merhametli, sert elleriyle yanaklarından sızan gözyaşlarını silmelerini
'Bir daha ağlamayacaksın' demelerini bekliyorsun.
Biliyorum onları bekliyorsun.
Korkuların, hayal kırıklıkların, kandırılmaların her şey ama her şey onlar gelince sona erecek. Gerçekleşmesi beklenen bir düş gibi. Gözlerini usulca kapatıp kabulüne amin dediğin bir dua. Onların gelişinden hiç şüphe duymadın. Çünkü kitaplar böyle yazdı, çünkü büyükler böyle söylediler, çünkü teselli cümleleri hep onların adıyla kuruldu.
Çünkü böylesi seni ayakta tutuyor. Çünkü bu kez elin oldukça kötü. Oysa blörfü görmeli ve oyunu arttırmalısın.
Artık tek başınasın.."
~Kraliçenin pireleri~
Hedefleri için gözünü karartmış olan Alin, bir yıl daha sınava çalışma kararı alır. Her şeyi bir kenara bırakmış, yalnızca derslerine odaklanmışken, kütüphanede tanıştığı bir adamla sınırlarını koruyacak mı yoksa yıkacak mıydı?
•
Arkamı döndüm ve apartmanın girişine doğru ilerledim. Kapıyı açmak için bir hamle yapacakken sesini duydum. "Alin!"
Omzumun üzerinde ona baktım. Dudaklarındaki o güzel kıvrılma görülmeye değerdi. "Sevgilim veya bir flörtüm olursa, bu yalnızca sen olursun."