Çernobil'in Gölgesi
  • Reads 2,280
  • Votes 55
  • Parts 6
  • Reads 2,280
  • Votes 55
  • Parts 6
Complete, First published Feb 24, 2015
Ukrayna'nın başkenti Kiev'e bağlı  Çernobil kentindeki Nükleer Santralin bir deney sonucu dördüncü reaktörünün patlamasından sonra çevreye ve atmosfere yoğun miktarda radyasyon ve fisyon ürünleri dağılmasıyla kent boşaltılmıştır ve kentin çevresinde oluşturulan karantina bölgesinde deneyler yapılmaya başlanır. Ve bu deneylerde de yapılan bir hata, karantina bölgesinde çeşitli değişimlere sebep olur ve çeşitli anormallikler oluşur. Buraya kısaca "Bölge" (The Zone) ismi verilir.

Dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar buraya akın eder. Oradaki insanlara S.T.A.L.K.E.R adı verilir. S.T.A.L.K.E.R. kelimesinin açılımı: Scavenger, Trespasser, Adventurer, Loner, Killer, Explorer, Robber, yani Türkçesiyle: Yağmacı, İhlalci, Maceracı, Kendi Başında, Katil, Kaşif, Haydut.
Ana karakter olan Strelok, kendini bu maceraya atmak ister. Fakat ilerisini hiç düşünmemiştir ve başına geleceklerden habersizdir.

• Bu hikaye S.T.A.L.K.E.R: Shadow Of Chernobyl, Call of Pripyat senaryolarından ve İz Sürücü filminden esinlenerek yazılmakta.

Bu kaza gerçekte yaşanmış olup hala kentte yaşamsal faaliyet bulunmamaktadır. Sadece turistlere belirli bir saatte gezi turları düzenlenmektedir.
All Rights Reserved
Sign up to add Çernobil'in Gölgesi to your library and receive updates
or
#7çernobil
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
PROFESYONEL   cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
TENEBRA  cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
MAHKUM cover
Köpek cover
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.