Korkuyordu. Tanrı'nın buyurduklarına uygun bir Dünya ve insanlık yaratamayacağını düşüneli asırlar oluyordu belki de. Özellikle bu yüzyıl içerisinde bunu çok net hissetmişti. Fakat bu sefer müthiş bir planı vardı. Bu çaresizliği durdurabilir, toplumu yozlaşmadan kurtarabilirdi.
Artık vakti gelmişti. Tanrı'ya lütfunu sunacak ve kendini aklayacaktı. Bunca yıl bir günahkar gibi mağarasında oturup sessizce bekliyordu ama şimdi harekete geçmenin tam zamanıydı. Çünkü tüm gücünü ve emeğini bunun için kullanmıştı.
Dünya, Onun gelmesiyle daha da günahkar olacaktı. O Tanrı'ya şirk koşacaktı. Tüm yazılı kaynaklar bugünü göstermişti. Bugün doğacak o çocuğu. Daha fazla bekleyemezdi.
O gece tüm işaretler, kehanetler, hava koşulları, doğa olayları, sesler, görüntüler, söylentiler, bilgiler ve yazılı kaynaklar onun doğduğunun habercisiydi.
Bu temizliğe, saflığa, yüceliğe ulaşmadan önceki son düelloydu.
Lakin Artephius çok büyük bir körlük içerisinde, Tanrı'ya yakın olmak için çabalarken ondan epeyce uzaklaşacak bir zulmün baş karakteri olacaktı. O doğanın yasalarını bozacak, olması gerekeni önlemeye çalışacak, dinsiz münafık ve yozlaşmışların Azrail'i olacaktı. Onun gözünde her şey Tanrı içindi.
Unuttuğu bir şey vardı. Hiçbir şey tesadüf değildi. Asırların sunduğu bu efsanenin gerçekleşmesinin elbet bir sebebi vardı. Her şey Tanrı hükmünde planlanmıştı. Ve O, Tanrı'nın yeryüzünde ki gölgesiydi.
Ve Tanrı Onu yaratırken bundan hiç gocunmamıştı.
Ona tüm nefesini üfledi ve şefkatle bakıp, merhametle gülümsedi. Yazgısı acıyla yoğrulmuştu. Bu şekilde olmasının sebebi Onun kudretindendi. Her şey ya dengesini şaşıracak ya da dengede olacaktı. İyi ve kötü, ölüm ve yeniden doğuş, avcı ve av. Onsuz yıkım ve kaos hakim olacaktı.
İşte o gece o doğdu. Yüksek ruhsal güç.
Menthe.
Yıllar önce başlayan bir ayrılık hikayesi.
Daha doğduğu gün ölüm emri verilen bir kız.
Sırlarla dolu bir hayat.
Nefret duyulan bir beden ve sevgiye muhtaç bir kalp.
Yıllardır dedeleri tarafından kadınlara karşı bir nefretle büyüyen dört abi ve bir kardeş .
Kız çocuklarını bir utanç kaynağı olarak gören bir baba.
Yıllardır öldüğünü bildiği kızı için içi yanan bir anne.
Ve ailenin değerini bilen masum bir kız.
Peki sizce bu sekiz kişi onca engele rağmen aile ola bilecek mi?
"Aşiretmiş " sırf kız çocuğu olarak doğduğu için bilinmeyen biri tarafından ölüm emri verilen lakin ağasının emrine rağmen bir masuma kıyamayan bir kahya ile başlayan bir gerçek ailem kurgusudur.