"Neden yaptın?" Neden mi yaptım? Çünkü, yaşamaya değer tek bir şey bile görmüyorum bu lanet dünya da. Çünkü, insanlar sinir bozucu. Insanlar aşağılık. Onlara dayanamıyorum. Ölmem için yeterli bir sebebdi. "Bu kadar mı kendinden nefret ediyorsun?" Nefret mi? Hayır, kendimden nefret etmiyorum. Ben sadece kendimi kurtarıyordum. Belki de, kendime acıyordum. Görmüyorlar mıydı? Ben zaten yaşamıyorum ki. Sadece, ait olduğum yere dönmek istedim. Sadece, yaşamak istedim. Tekrar konuşmasına izin vermedim. Geldiğimden beri tek bir kelime etmeyen ben, kısık sesimle sordum. "Peki, size sorsam? Siz bu korkunç dünyada insanların yaptığı iğrençlikleri yok sayarak nasıl yaşaya biliyorsunuz? Onları gördükçe hiç korkmuyor musunuz? Hiç mi içiniz sızlamıyor? Hiç mi düşünmüyorsunuz ki? Ve sonra devam ettim: "Yazık... Çok yazık.. dışarıda katliam var ve siz buna göz yumuyorsunuz. Dışarıda hayvanlar, küçük çocuklar, hayaller, umutlar ve daha niceleri ölüyor! Nasıl ölmek istemeyeyim?