Merhaba;
Ben mutluluk. Herkese göre değişir benim tanımım. Bir bebeğe göre annesinin onu sevmesi, bir çocuğa göre çikolata, bir anneye göre çocuğunu kucağına aldığı ilk an, bir babaya göre çocuğunun evlendiğini görmek, iki sevgiliye göre "Seni Seviyorum." cümlesi, zengine göre fakire yardım etmek, fakire göre karnını doyurmak, kuşa göre yem bulmak, öğrenciye göre başarılı olmak, öğretmene göre öğrencilerinin başarısını görmek, doktora göre ha tasını iyileştirmek, polise göre suçluyu yakalamak...
Eğer sayacak olursak mutluluğun daha birçok tanımı çıkar ortaya. Mutluluk soyut bir kavram. Güzel birşey mutluluk. Mesela ilkbaharda güneş ve çiçekler açtığında, kuşlar, böcekler cıvıl cıvıl öttüğünde hissettiğin duygudur mutluluk. Ben öğrenciyim. bana göre mutluluk iyi bir not, öğretmrnimden aldığım övgüdür. Ben annemin babamın kızıyım. Bana göre mutluluk onların benimle gurur duymasıdır. Ben ablayım. Bana göre mutluluk kardeşimin başarılı olmasıdır.
"Gerek yok." Diye söylendim.
Alparslan kısaca koluma bakıp, " Sen bilirsin ama dikkat et iti kopuğu çoktur buraların." Dedi ve arkasını dönüp gitti. İnsan yalandan biraz daha ısrar eder. Onun gittiği yönün tam tersi gitmeye başladım. Ne var yani benimle de insan gibi konuşsa. Yolun nereye gittiğine bakmadan öylece yürüyüp söylenmeye devam ettim.
Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda ise nerede olduğum hakkında bir fikrim yoktu.