Yorgun, yaşlı gözlerle izliyordum güzel yüzünü. Başıma vura vura, bağırarak ağlamak geliyordu içimden. Bana öyle bir bakıyordu ki, korkudan kalbim duracaktı. Ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlayamıyordum. Titreyen ellerimi zar zor kaldırıp banka tutundum.
Tam kalkacakken elimi tutarak banktan çekip tekrar oturmamı sağladı. Dizlerinin üstüne çöktü. Artık yüz yüzeydik. Sağ elini yanağıma koyup ıslak göz altımı okşadı nazikçe. Kalbim duracaktı sanki. Bu havaya rağmen içim de dışım da alev alev yanıyordu. Heyecan, utanç, korku, aşk... Bedenim çok yorgundu ancak onun bir dokunuşuyla yeniden doğmuş gibi olmuştum.
Sakin, rahatlatıcı ses tonuyla konuştu. "Güzel gözlüm, ne demiş Sabahattin Ali; Sen bu karanlık ömrümün içinde bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin." Yüzü biraz daha yaklaşmıştı yüzüme. Alnını alnıma yaslayıp gözlerini kapattı. Ona uyarak ben de yavaşça kapattım gözlerimi. Güzel kokusu burnuma doluyor, kalp atışlarımızın sesleri birbirine karışıyordu resmen. "Sen benim sevinç ışığım, solmuş kalbime can veren nisan yağmurumsun çiçeğim."
Barlas ve Zehra'nın, yürek ısıtan aşklarına şahit olmaya hazır mısınız?
Kᥙrgᥙ tᥲmᥲmᥱᥒ bᥲᥒᥲ ᥲittir. Çᥲᥣıᥒmᥲsı, koρყᥲᥣᥲᥒmᥲsı vᥱ ᥙყᥲrᥣᥲᥒmᥲsı dᥙrᥙmᥙᥒdᥲ gᥱrᥱkᥱᥒ ყᥲρıᥣᥲᥴᥲktır.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."