Bir bebek sesi yükseldi sarayın ıssız koridorlarında, bir can daha kendini annesinin masum kollarına bırakmak için dünyaya geldi, bu bir kız bebekti, Katarinaydı..
Masum kollarda değil, acı dolu yollarda büyüyecek bir varis. Sevgisiz doğan bebekti, babası daha doğmadan elinden alınmış bir bebek.
Yaşadığı acıların günler geçtikçe yavaşça sonu gelecekti, bu kraliyet elbet bir gün onun devraldığı bir harabe olacaktı. Onun içindeki saray babasını ve çoktan bulduğu sevdiği adamı tanıdıgında çiçeklenecekti..
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.