Aşeka hem aşk hem de sarmaşık demekti. Öyle bir sarmaşıktı ki aşeka günün birinde sevgilinin öleceğini bile bile sevgiliye sıkı sıkı sarılırdı. Belki sevgisinden yapardı bunu belki de nasıl seveceğini bilmediğinden ama aşeka aşkına sadıktı. Öyle ki yıllar geçse de unutmazdı aşkını, katlanırdı, yıpranırdı fakat gene de ilk gün neyse aşkı hala oydu onun için.
**
"Sokağına adım atmam, senin olduğun yere girmem." elimdeki bardağı yere fırlattım. "Ahtım olsun ki yanımda senin adının geçmesine izin vermem." akan gözyaşlarımı elimin tersi ile sildim. İstenmiyorsam durmanın da zorla beklemenin de anlamı yoktu.
"Sana sokağıma girme demedim." dedi, yere attığım bardaktan bakışlarını bana çevirdiğinde en az benim kadar kızgındı. "Sana ben hiçbir şey demedim." Oysa ne çok kırmıştı beni, ne çok üzmüştü haberi olmadan.
"Sen bana hayatımın dersini verdin." başını reddeder gibi iki yana salladığında iki adım geri çekildim. Neticede dersini alan bendim, gitmesi gereken kişinin ben olduğu gibi. "Zaten ben bu hikayeyi en başta okumuştum."
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.