"Ah bu ne?" Kısılmış gözleriyle yabancı bir odada bulduğu kahverengi deri kapaklı, üstü yazılarla kaplı defteri eline aldı. Az önce art arda yudumladığı votkanın verdiği baş dönmesi ve kafa bulanıklığı yüzünden defterin üstündeki yazıları okuyamıyordu. Yabancı yatağın hemen yanında ki komidinden aldığı defteri merakla evirip çevirirken arka kapağında kocaman harflerle yazan yazıyı zor bela okudu. "Son günlük" Alayla gülümseyerek kendi kendine söylendi. "Günlük mü? 10 yaşında falan mı, bu adam?" Boşalan ayakları bedenini taşıyamaz hale gelince dayanamayarak kendini boş yatağa bıraktı. Yorgundu... Ağırlaşan gözlerini kapatmadan önce gördüğü son şey ise ,onu bar bölümünden bu odaya çıkaran yabancının sinirli bakışlarla onu izlemesiydi. Niye öyle baktığına anlayabilecek kadar veya nedenini sorabilecek kadar ayık değildi. İçinde yazanlardan habersiz "son günlük" e sarılarak yabancı bir odada, tamamen yabancı bir adamın yanında sızdı. "Uyu güzellik, bunlar son rahat uykuların..." sinirli bakışlarla yaklaşan yabancı genç kızın elinde ki günlüğü yavaşça alarak kulağına fısıldadı ve karanlıkta kayboldu. Kendini karanlık sokağa atan yabancı kendi kendine sayıkladı. "Uyu bakalım şimdilik, yakında görüşeceğiz..." Bitmek bilmeyen bir tutkunun esiriydi onlar. Kendi duygularını tanımaya çalışırken o kadar dalmışlardı ki hayatlarına onlara yaklaşan öfke yüklü intikamın farkında bile değillerdi... Kitapta ±18 sahneler yer almaktadır, dikkatli okunması rica olunur.