~Bu hikayenin ikinci kitabıdır. Lütfen önce ilk kitabı okuyunuz.~
Dünyanın en büyük çevrimiçi oyunu olan Mahkuniyet, insanlık için neredeyse ikinci bir dünya gibiydi. Oyun yoluyla servetlerini arayan hem şirketler hem de bireyler ile kendisini gerçek dünya ekonomisine entegre etmişti.
Bu oyunda Nie Yan, Seviye 180 Hırsızı ile gurur duyuyordu. Oyundaki en iyi uzmanlar arasında zar zor kabul edilebilirdi. Yine de gurur duyabileceği tek şey buydu. Beş parasızdı ve hayatta ilerleyemiyordu; babasının düşmanı tarafından zorlandığı bir durum. Mahkumiyet'teki eşyaları satarak kazandığı azıcık para olmasaydı, zar zor yemek yiyebilirdi. Sonunda, meselelerini kesin olarak halletmeyi seçti. Babasının düşmanına suikast düzenledi. Takip sırasında vurulduktan kısa bir süre sonra ölüyordu.
Ancak, bu onun hikayesinin sonu değildi. Bunun yerine, geçmiş benliğine reenkarne olduğunu bulmak için birkaç dakika sonra uyandı. Gelecekteki olaylarla ilgili deneyimi ve bilgisi ile donanmış olarak, hayatını yeniden yaşamaya koyulur.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...