Altı yıl önce, denizin kıyısından usulca gökyüzüne doğru süzülen bir dilek fenerinin yıldızlara karışmasıyla iki yabancının yolu kesişir, o an evren dokunuşunu yapar, birinin dileği kabul olur: Aşk.
"Her aşk romanı güzel bitmezdi ve aşk, acı ile gelirdi."
Dilek fenerinin ışığı yıldızlara ulaştığında söner; aşk, iki yabancıyı acı bir ayrılığa sürükler ve sonunda kırık bir kalp bırakır.
Altı sene sonra yıldızlar, yarım bırakılan hikâyeyi tamamlamak için bir araya gelir, tanıdık iki yabancının karşılaşmasına şahitlik ederlerken içlerinden biri usulca kayar. Bu sefer kimse dilek dilemez, tek bir dilek önceden kayan yüzlerce yıldıza defalarca fısıldanmıştır.
O dilek yeniden gerçekliğini yaratacaktır.
"Gelinin kız kardeşinden bir gram altın!"
Gelinin kız kardeşi olmak hiç bu kadar zor olmamıştı...
Ablanın düğnünde takı töreninde kavga çıkarsa ve o kavgayı ayırmaya gelen polis memuruna ilk görüşte vurulursan ne mi olur?
ECE&PAMİR