AYRIK DÜNYA (Askıda)
  • LECTURAS 2,822
  • Votos 378
  • Partes 28
  • LECTURAS 2,822
  • Votos 378
  • Partes 28
Continúa, Has publicado mar 28, 2023
Erunya'ya düşen kadim gök taşının neden olduğu kanlı bir savaş onları ezeli düşman haline getirene dek tüm uluslar barış içindeydi. 

Eskiler, bir gece ansızın Erunya'nın kaderinin değişmesine sebep olan o gök taşına "Zaurm" adını vermişlerdi. Zaurm'un yaydığı enerji bölgede yaşayan Gurumon halkını mutasyona uğratıp yenilmez savaşçılar haline getirdiğinde Vingayalar Gurumonlara savaş açan ilk ulus olmuştu. Yenthis'in de destek vermesiyle birlikte Erunya kanlı bir savaşa şahit olurken Zaurm'dan aldıkları güçle savaşın galibi Gurumonlar olmuş, Vingaya ve Yenthis ağır birer yenilgi almıştı. Aldıkları yenilgiyi hiçbir zaman unutmayan Vingaya ve Yenthis klanları kendilerini bu savaşta yalnız bırakan tüm diğer uluslara sırt çevirirken bir zaman sonra tüm uluslar birbirini suçlamaya başlamış, birbirlerinin ezeli düşman haline gelmişti. 

Zaurm'dan yayılan karanlık enerji yüzünden daha önce görülmemiş ruhani varlıklar ve vahşi yaratıklar meydana geliyor, Erunya'yı korkunun ve kaosun hakim olduğu topraklar haline getiriyordu. Gurumonlar sahip oldukları doğaüstü yetenekler sayesinde bu yaratıklarla mücadele edebiliyordu ancak böyle bir güce sahip olmayan ve birbirleriyle de husumet içinde bulunan diğer uluslar için bu kolay değildi.

Yena, Zaurm ve onunla beraber Zaurm'dan türeyen yaratıkları yok etmenin yolunu bulmuştu ancak zorluklarla dolu olan bu yol hiç de iç açıcı bir yere çıkmıyordu.
Todos los derechos reservados
Tabla de contenidos
Regístrate para añadir AYRIK DÜNYA (Askıda) a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
#89dünya
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
72 Partes Continúa
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KIZIL GECE  de DuruMavii
85 Partes Concluida
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Kaçak Prenses -Ateş- cover
YAŞAM cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
Ejderhanın Tutsağı cover
Zamansızların Ardından  cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover
KIZIL GECE  cover
Kaçış cover

Kaçak Prenses -Ateş-

65 Partes Concluida

Tanıtım bölümüne göz atınız...