Gözlerim doldu, sımsıkı kapattım bende gözlerimi. Hapsettim göz yaşlarımı. Akmasınlar istedim, onlarda gitmesinler istedim.
Zaten çok şey kaybetmiştim, onları da tüketmek istemedim.
Dudaklarım titredi sonrasında hafifçe, bir şeyler söyleyecek gibi oldum ama sustum sonra. İçime attım tüm isyanlarımı, yuttum tüm kelimelerimi.
Hiçbir kelimem onu geri getirmeyecekti sonuçta.
Yüreğimin üstüne bir ağırlık çöktü, elim ister istemez göğsüme gitti. Belki de duyduğum gerçek ağrıma gitmişti. Belki de ölümün ağırlığı ruhuma yüklenmişti.
Durdum sadece ve öylece. Ancak ben durdum diye durmadı zaman, aktı gitti.
Ben şu anda sıkışıp kalırken o yoluna devam etti.
"Üzgünüm, hastayı kaybettik."
Gözümden kaçmayı başaran tek bir damla gözyaşı süzüldü yanaklarımdan. Sonrakiler de onun yolunu izlediler, tek tek firar ettiler.
Kaybettim yine. Her zaman olduğu gibi.
O sadece bir hasta değil demek istedim mesela. O benim her şeyim de demek istedim.
Diyemedim işte, kaybettim kelimelerimi de.