Profesyonel çizimci kız, gerçek dünyasında değil hayallerinde yaşıyordu. Kalbi saflık, masumiyet ve sükunet ile yaşıyordu... Tâ ki o güne kadar.
İkra, durgun güzelliği ile güneş kadar parlak ve eşsiz bir parça. O kadar masum bir kız ki ailesini o zamana kadar hep iyi bir aile sandı. Annesini, babasını, halasını... Ailesinin yüzünden bir katile tutsak kalacağını bilemiyordu.
Çok küçükken, kendini resim çizerek hayallere aktarırdı. Zaten bu zamana kadar da kalbi hep resim ve ailesi için attı. Hayallerini çizebilmek için günlerce kafasında taslaklar hazırlıyordu ama etrafında etkileyici ve büyüleyici bulduğu şeyleri çizdiği zaman anlık oluyordu onun için. Yine bir gün tren istasyonunda, treni beklerken, anlık bir çizim yaptı. Ama ilk kez; çiçek, kuş, manzara, hava durumu çizmiyordu... İlk kez bir insan çiziyordu etkilendiği. Ama bu etkilenmek onun için yepyeni bir hayat yolu açacak ve hatta hayallerinden çıkıp gerçek dünyaya dönecek.