Özledim...
Gülüşünü, yürüyüşünü, konuşuşunu ama en çokta bakışını özledim. Göz kırpışını, göz gezdirişini , göz süzüşünü özledim. Teninin kokusunu , sımsıcak nefesini , yumuşacık ellerini , sahiplenici sözlerini özledim. Yüzümü güldüren sesini özledim. Dünyanın en güzel kelimelerinin geçtiği sohbetini özledim. Saçma fikirlerini , berbat ingilizce konuşma deneyimlerini , matematiğe olan nefretini özledim. En sevdiğin ders olmak istediğim zamanı özledim. Senden bana kalacak tek şey olan anıları artırma çabalarımı özledim. Yüzünün her santimetre karesini ezberlemeyi özledim. Saçlarını karıştırma isteğimi bastırmayı özledim. Yüzüne bakarken hayallere dalmayı özledim. Sana dair umutlarımı , seninle dolu yüreğimi , sana odaklanmış zihnimi özledim. Sana bakarken sakinleşe bilmeyi özledim. Ayrılığın yaklaştığını belirten tüm sesleri özledim. 14 Şubatları, doğum günlerini senin bana ait olmadığını bilerek geçirmeyi özledim. İğrendiğim dalga geçişlerini özledim. İnsanı mahveden umursamazlığını özledim. Bir çok düşünceyi beraberinde getiren düşüncesizliğini özledim. Sorumsuzluğunu özledim. Çocuksu sevinçlerini , bir türlü büyümeyen ruhunu özledim. Dayak yiyeceğini bildiğin halde girdiğin kavgalardaki umursamazlığını özledim.Tüm iyi ve kötü huylarını , en sevimli ve en berbat hallerini , duygu dolu yüreğini ve duygusuz cümlelerini özledim.
Nasıl sevdiysem öyle özledim. Ne kadar çok sevdiysem o kadar çok özledim. Her şeyini özledim hem de her şeyini... Ancak unutma ki sevgili ben hiçbir şeyi ne seni sevdiğim gibi sevdim ne de seni özlediğim gibi özleyebildim...
"Bir şeyleri anladığını anlarsa..." diye fısıldadı, dışarıdan bakan biri için şu an ayak üstü bir ön sevişmenin içinde gibi görünüyorduk. "Seni öldürür." diyerek beni daha sıkı sardı. "Ölünü de kimse bulamaz."
"Sizden korkmuyorum."
"Beni öp."
"Ne?" diye sordum, bir hıçkırık gibi çıkan sesle.
"Beni öpmen gerek."
"Anlamadım?"
Kendinden emin, arzu doludan ziyade bir plan dahilinde, gözleri arkamdaki şeyi görmenin verdiği kor ateşle alev alev yanıyordu sanki. Kalbim yerinden fırlayacak gibi atmaya başladı, kanım bütün vücuduma bir savaş açar gibi hücum ediyordu.
"Elinde bir silah var." dediğinde bana bakıyordu. "Bir şeyleri anladığını düşünürse tek yapacağı kafana sıkmak olur." diye fısıldadığında burnunu burnuma sürttü. "Beni bu yüzden öp."
Yetişkin içerik, bilginize❗️
İlk yayım: 12.02.2016