LİGARBA
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 3
  • Всего голосов 0
  • Части 1
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 3
  • Всего голосов 0
  • Части 1
Текущие, впервые опубликовано апр. 04, 2023
BİR KIZILDERİLİ ATASÖZÜ DERKİ;
Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür ve her insan bir görevle yaratılmıştır.

Ve unutmayalım. 
BİRİNİ SEVMEK SEÇİM DEĞİLDİR, KALPTEN GELEN BİR DUYGUDUR.



KORKUYORDUM. 
Ya düşersem. Şuan. Şimdi.
'İyi misin'' dedi içimi görürcesine. Nasıl berbat gözüktüğümü gözlerindeki siyahlıkta görüyordum. İçtenlikle, gerçekten merak ederek sormuştu. Stresten kımıldayamadığım için göz ucuyla yavaşça elimi kaldırarak ona doğru uzattım.
 '' Tut beni. Lütfen. Kurtar beni!'' dedim pes ederek. Yüreğim ağzımdaydı. Hangi akılla dakikalarca burada sallanmıştım. Gözleri rahatlamıştı. Aramızdaki dört adımlık mesafeyi hızla kapatıp tuttu elimi. Sıcacıktı elleri. Bende bedenimi ona doğru çevirmeye çalışırken topuklular ayağımı kaydırdı ve bedenim boşluğa doğru süzüldü. 
Koca bir çığlık kaçtı dudaklarımın arasından boğazımı yırtarcasına hızla tuttum ellerini daha güçlü. Oda iki eliyle kavramıştı benim ellerimi '' sakın bırakma ellerimi ne olursa olsun'' derken benimle beraber aşağı doğru sarkmış beni yukarı çekmeye çalışıyordu. Ayaklarım boşlukta savrulurken topuklular ayağımdan çıkarak aşağı düşmeye başladı. Ayakkabılarım düşerken sadece izleyebildim onları boş gözlerle.. 
'' Bana bak! Dikkatini bana ver. Sakın bırakma ellerimi. Duyuyor musun beni'' dedi endişeli ses tonunu tüm bedenimde hissettim ve kendimi toparlayarak ona çevirdim kafamı. Tüm samimiyetimle tuttum ellerini. Bir boşlukta sallanıyordu bedenim. Hâlbuki on dakika önce atmak istemiştim kendimi düşüncesizce. Şimdiyse gitmesi için yalvardığım adama beni kurtarması için yalvarıyordum. 
''Lütfen bırakma beni. Kurtar beni. Bırakma'' sesim yakınırcasına muhtaç çıkıyordu. 
'' Bırakmam''dedi.
Все права защищены

1 часть

Подпишись, чтобы добавить LİGARBA в свою библиотеку и получать обновления
or
Руководство по содержанию публикаций
Вам также может понравиться
DİVANE ✔️ от selmakeskin_
58 Части Завершенная история
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
İNFAZ hapishanesi  от LorcanTB
44 Части Текущие
İnfaz hapishanesi. Dünyaca meşhur, insanların kısaca dilinde ölüm hapishanesi. Bu hapishaneye giren hiç kimse yaşayarak çıkmamıştı çünkü burası ölümün gerçekleştiği insanların, daha doğrusu suçluların infaz olunduğu hapishaneydi. Lavinia ise tesadüfen sadece kaza nedeni ile olan bir cinayet suçundan, bu hapishaneye yani bu korkunç ölüm hapishanesine düşmüştü. Yaraladığı gencin ailesi zengin ve güçlü olduğu için onun infaz edilmesini istediklerinde kolayca onu bu hapishaneye yollamışlardı. Şimdi ise Lavinia'nın kalan son yıllarını burada ölümü bekleyerek geçirmesi gerekiyordu. Ancak işler beklenmediği anda değişir... Lavinia'dan.. Testi yapıp beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra korkarak teste baktım. "Siktir". Dilimden çıkan küfüre engel olamadım. Çünkü... "Ay ne oldu giriyorum bak" kapı dan diye açılınca yerimden sıçradım. Cavidan'dı. Elim titreyerek testi ona çevirdim. Çift çizgi... Ben hamileydim... Deli gibi atan kalbim, korku, endişe bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordum şu an... Ben ne yapacaktım şimdi.... .................................................................................. Peki ya Lavinia'nın hayatına İnfaz hapishanesinde her kesin korkulu rüyası olan bir adam girerse? Ve bir anda tüm hayatı o, korkunç adamla birlikte değişirse... ************************************ Tehlikeli aynı zamanda heyecan verici bir aşk hikayesine hoş geldiniz.💖 Nefesinizi kesecek bir hikaye. Başlangıç tarihi ~04.04.2024~ On sekiz yaş ve üzeri için bir hikaye. #aşk #heyecan #18+ #korku #bebek #koruyucu
Вам также может понравиться
Slide 1 of 10
DİVANE ✔️ cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
KADERİN ÇİZD�İĞİ YOL  cover
Lafügüzaf  cover
İzler Silinmez cover
EKSTREM cover
İNFAZ hapishanesi  cover
BERDEL (+18) cover
Takıntı cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover

DİVANE ✔️

58 Части Завершенная история

"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.