Labirentin içinde koşan fare gibiyim, ne yöne koşsam önüme duvarlar çıkıyor. Yalanların suyla karıştırılıp, aldatmaca harcı katılıp beton haline getirilerek örüldüğü duvarlar. ***** "Nida hadi aç gözlerini- Nabzı çok hafif- Çabuk olun kadın ölüyor- Dikkat edin- Boyunluk takacak yer mi var- Birazcık gayret et Nida, çok hafifçe başını kaldırmalıyım- Biliyorum canın yanıyor, sağlıkçılar giremiyorlar-Bana yardım etmelisin- Kendine gel, ölemezsin buna izin vermem" ***** Aşk istemiştim, bir erkek hayatıma girip beni severse dünya güllük gülistanlık olacak sanmıştım. Hiçbir şey hayallerdeki gibi olmuyordu... ***** Ruhumun yorulduğunu hissediyordum, yine eski ruh haline dönmem hoşuma gitmiyordu. Önceden bir amacım vardı onu bulmak, şimdi o amaç kalmamıştı. ***** "Bir erkeği nasıl çıldırtacağını çok iyi biliyorsun" "Bırak" Yüz ifadesinde hiçbir değişiklik yoktu, tokatlamak elimi kaldırdım bileğimden yakaladı. Öyle sıkı sarıldı ki nefes alamıyordum dudaklarını hissettim, hırsla öpüyordu... Sertti canımı yakıyordu, dudaklarımın acısı umurumda değildi hoşuma gidiyordu, daha fazlasını çok daha fazlasını istiyordum. Kollarımı boynuna doladım yeterli değildi. Saçlarına parmaklarımı geçirdim başını daha çok kendime çektim. Birden kucakladı, bacaklarımı beline doladım. Dudaklarımdan ayrılıp boynuma yapıştı, değişik bir ateş kasıklarımda başlayıp tüm vücudumu eline geçirdi. Başını tekrar kendime çektim... Birden bıraktı, bir adım uzaklaştı, dalgalı denizde ortada kalmış boş bir sandal gibiydim başım dönüyordu. "Şimdi git hayallerinde ki adamın teklifini kabul et" *****All Rights Reserved
1 part