tir tir titriyordu beden, gözleri aşağıya bakmamak için kendini zor tutuyordu. buraya nasıl geldiğini, neden geldiğini biliyordu ama kendi isteyerek gelmemişti. uçurumun kıyısında, rüzgar eşliğinde öylece duran beden bir ses işitti. bu ses dışardan değildi, tam içindeydi. bu ruh'un sesiydi.
"atla aşağı artık!" diye kükredi ruh. beden, anlamayarak dudaklarını araladı.
"istemiyorum.." bunu dediğinde kalbinde büyük bir ağrı hissetti, ağrıyla kıvrandı.
"atla, bizi bu acıdan kurtar!"
...
"bazı deyişlere göre, tanrı bizi yaratırken nefesini burnumuza üflemiş ve bize hayat vermiştir. aslında bakarsanız ruhumuz tanrı'nın nefesidir. içimizde onun bir parçası bedenimize hayat olmuş.
belki de bu yüzdendir; ruhun bu çabucak kırılması , bu kadar sevgiye aç ve doyumsuz olması.. küçücük bir sevgiye muhtaç olan bu ruh tanrı'nın aslında sevgi ihtiyacıdır."