tir tir titriyordu beden, gözleri aşağıya bakmamak için kendini zor tutuyordu. buraya nasıl geldiğini, neden geldiğini biliyordu ama kendi isteyerek gelmemişti. uçurumun kıyısında, rüzgar eşliğinde öylece duran beden bir ses işitti. bu ses dışardan değildi, tam içindeydi. bu ruh'un sesiydi.
"atla aşağı artık!" diye kükredi ruh. beden, anlamayarak dudaklarını araladı.
"istemiyorum.." bunu dediğinde kalbinde büyük bir ağrı hissetti, ağrıyla kıvrandı.
"atla, bizi bu acıdan kurtar!"
...
"bazı deyişlere göre, tanrı bizi yaratırken nefesini burnumuza üflemiş ve bize hayat vermiştir. aslında bakarsanız ruhumuz tanrı'nın nefesidir. içimizde onun bir parçası bedenimize hayat olmuş.
belki de bu yüzdendir; ruhun bu çabucak kırılması , bu kadar sevgiye aç ve doyumsuz olması.. küçücük bir sevgiye muhtaç olan bu ruh tanrı'nın aslında sevgi ihtiyacıdır."
peri: ya sen kimsin gece gece
peri: ne saçmalıyorsun
bilinmeyen numara: amına koyayım
bilinmeyen numara: asıl sen kimsin
peri: sen kime yazmak istemiştin?
bilinmeyen numara: psikoloğuma?
peri: yanlış numara o halde
bilinmeyen numara: hassiktir ya
bilinmeyen numara: durduk yere deli olduğumu biri daha öğrendi
||
"kafamdaki eksik tahtalarla bizim için bir ev yapacağım"