Mutluluğunu, üzüntüsünü, acısını ve en önemlisi yarım kalmışlığını içinde yaşayan bir kadın: Ahu. O, kırık ve kandırılmış bir kadın. Ailesi, güvenme kimseye demiş. Oysa, kimse, ailesi oluverecekmiş. Ailesi tarafından güvensizliğe itilecek bir kadınmış Ahu. Geleceğimizi düşünürken geçmişi hatırlamaz mıyız? Ya o geçmiş silikse? Silik bir geçmiş ile gelecek, aslında geçmişi yeniden yaşamak değil midir? Ahu, Ata, Altan ve bu üç çocuğun aileleri kördüğümle bağlı birbirlerine. Çözülecek belki de kopacak bir kördüğüm...