Hayatımın en güzel günlerini yalnız ve dışlanmış olarak geçirmeye başladım. Neden dünyaya gelmiş olduğumu düşünüyorum mantıksız yere sebepler arıyorum. Okul , ev iyice psikolojim bozulmaya başladı. Ailemle aram bir iyi bir kötü. Annem kanser hastası , babam manyağın teki. Tamam bize bakmak için çalışıyor ama değişik biraz işte.
Günler bu şekilde birbirlerini kovalıyor. Okuldaki kızların hepsi mi orospu ? ben mi günahlarını alıyorum ? Neyse ne, umurumda değil, erkeklerin bana yavşıyor olması kızların dikkatinden kaçmıyor, çocuklarda yakışıklı Allah var yani. Ama hiç biri dikkatimi çekmiyor onca psikolojin sorunların içinde açıkçası uğraşamam. Bir ara adım şu kendi cinslerinden hoşlananlara çıkmıştı. Evet, utanç verici. Ama umurumda mı ? Değil.
Sizde umursamayın , siz her zaman siz olun iyi okumalar...
Melis, annesinin kaderini yaşayan bir genç kızdı.
Babası ve abisi tarafından ayak bağı gibi görülür ve onlar için para kaynağı olmaktan ileri gidemezdi. Ama günün birinde, celladı olan kişi ona hayatının aslını gösterdi, bir intikam uğruna ailesinden koparıldığını söyledi.
Seneleri acıyla geçen Melis, kendini yepyeni bir sayfa açmış halde buldu ama hiçbir şey beklediği gibi değildi. Olamazdı.
Çünkü onun sevilmeyecek çok yanı vardı.
"Koskoca evinize bir beni sığdıramazdınız. Madem sığdıramayacaktınız, o zaman beni o cehennemden neden kurtardınız?"