Gülümsedim ve gözlerinin içine baktım. Üzerimdeki elbiseye bakıp bir şey hatırlamışçasına güldü ve "Elbiseyle uyumayı seviyorsun galiba. " dedi,birkaç yıl önce söylediği cümleyi tekrar ederek. O zamanki masum bir uykuyudu,ama şimdiki ise...ölüm uykusuydu.
O sırada yağmur damlaları çiselmeye başladı. Ne zaman zarar görecek olsam, yağardı bu yağmur. Bugün ise zarar görmeyecek, ölümü tadacaktım. Biliyordum aslında. Daha geldiği ilk bana, beni öldüreceğini söylemişti. Ve ben bunu bile bile onun yanında kalmıştım. Şimdi ise onun tabancasından çıkacak tek bir kurşun ile hayatım sonlanacaktı.
Onun her kötü anın içinde gülümsediği gibi gülümsedim. Ben gülümseyeyim diye o gülerdi, ben ise o gülümsesin diye gülerdim. Şimdi Gülümsedim,o gülümsesin diye ve tüm korkumu benden alıp götürsün diye. Ama gülümsemedi. İlk defa bana baktı, gülüşüme baktı. Sadece baktı.
Beni öldürebilirsin diye gözlerimi ondan ayırdım ve gökyüzüne baktım. Yağmur damlaları daha da şiddetlendi. Yıldızlara baktım ve gülümsedim. Bu sefer o gülümsesin diye değil ama. Benim gülüşüm son ana kadar devam etsin ve o gülüşümü hiç unutmasın diye. "Kararımı değiştiriyorum, yıldızlara dokunmayı değilde, Yıldız olmayı diliyorum." dedim. Ardından, "bekleyin beni yıldızlar,bekle beni anne." diye fısıldadım. Ve gülümsemeye devam ettim, Gözlerim dolsa bile. Aynı bana öğrettiği ve söylediği gibi gülümsemeye çalıştım. Kulaklarımda yankılanıyordu söyledikleri, konuştuklarımız.
"Geçmiş Olsun."
"Geçmiş olmuyor."
"Bak gün doğmuş, Kutay!"
"Gün bizim için doğmuş, Hilal."
"Ağla şimdi tüm Dünya sussun,sen ağla."
"Teslim Olun!"
"Başka sefere artık!"
"İyi değilsin."
"Hiç iyi değilim."
"Seni iyi etmek için geldim."
"Beni öldürmek için geldin."
"Dağınık mı saçlarım?"
"Ne zaman düzgündü ki o saçlar?
Birce Sağlam, Diyarbakır'da görev yapan bir Türk askeridir. Kendisine gelen telefonla, ''Pençe'' isimli özel bir time alındığını öğrenir. Görev için gittiği Hakkari'de hayatının aşkını bulacak, aynı zamanda geçmişten gelen bir gölgeyle savaşacaktır.
"Bir ülkü uğruna geçen bunca sene, bir ülke uğruna çekilen bunca çile. Sen asker, bu bayrağın alltında nefes aldığın sürece, değişemezsin şu Türklüğünü hiçbir şeye."