KARANLIĞIN SOYTARISI (+18)
  • Reads 184
  • Votes 13
  • Parts 3
  • Reads 184
  • Votes 13
  • Parts 3
Ongoing, First published Apr 12, 2023
Mature
Ve aslında ölüm, Tanrı'nın emirlerini uygulayan ölüm meleğinin acımasız dokunuşu değildi. Ölüm, ruhu bedenden ayıran dokunuşlarına rağmen sevgi dolu bir sarılışa muhtaç meleğin kararan umutlarıydı.

.

Brenda Strashova, son ağlayışını doğduğu gün yapan, ruhu duygusuzluk ve öldürme arzusu ile kırmızıya bulanmışken kendisini, öldürdüğü canların arasına gömülmeye bile layık görmeyen bir ölüm meleğidir. Hayatın ona kaçıncı tekmesini attığını bilmediği günlerden birinde azılı bir suç örgütü tarafından bulunur ve sessiz ruhuyla liderliğe layık görüldüğünden acımasız bir şekilde yetiştirilmeye başlar. O duygusuz bir insan olarak doğmuştur ama ruhunu karartanlar onu duygusuz bir canavara dönüştürmüştür. 

Gördüğü her pürüzü anında törpüleyebilen Brenda, kendisi hakkında kısıtlı bilgilere sahip olduğu Doğu Karacan'ın peşine düşer. Fakat Doğu, her şeyi öyle birbirine karıştırmıştır ki onu öldürebilmek için büyük bir bulmacayı çözmesi gerekmektedir. Öldürmek istediği herkesin önüne tepsiyle sunulduğu Brenda, adeta özenle işlenmiş bir oyunun içine düştüğünde zor olanı başarabilme arzusuyla kavrulur. Oyun gittikçe onu içine çekerken Brenda, ilk defa kalbinin çarpıntılarını böylesine hissedecektir.

"Bazıları aydı, bazıları güneşti, bazıları sisti, bazıları buluttu... Biz ise birbirimizdik, ikimizin de ışığı yoktu, hiçlikte bütünleşmiştik. Birimiz karanlıktı, birimiz ise karanlığın soytarısı."

***Bu hikayede madde kullanımı ve ticareti, cinsel istismar, işkence ve cinayet yer almaktadır.***
All Rights Reserved
Sign up to add KARANLIĞIN SOYTARISI (+18) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
37 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
Lafügüzaf  cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
BERDEL (+18) cover
Takıntı cover
Zeytin Dalı cover
EKSTREM cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover

AİDİYET - ADEN & DEVRİM

37 parts Complete

''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''