"Şimdi sana desemki aş şu dağları,kır şu aramıza örülen duvarları yık dök ne varsa gel gelmeye çalış, yetmedimi bu elem,yeterince ayrı,acı içinde kalmadıkmı dön desem yapabilirmisin? bu çok zor diyeceksin dimi? evet fakat bilirsin ben her daim zoru sevmişimdir ama hayatımın en büyük zoru en ağır imtihanı sendin aramıza aşılamayacak dağların,duvarların örülmesine göz yumdun her defasında beni,hiç yaşanmamış gibi kabul ettiğin sevdamızı,bizi görmezden geldin sildin öyleki çok kolay sildin beni kalbinden bende sildim sanıyordum seni kalbimden ama çok sonradan anladımki senin izin hâla olduğu yerdeymiş kalbimde,ne acı dimi..ne acı koca yapayalnız bir kalp"satırlara bir yenisini daha ekleyerek kalemi ağır ağır masaya bıraktım bu satırları yazmak sadece elime değil kalbimede ağır geliyordu ben yıllardır yazdığım satırlarla kendi içimde onunla savaşıyordum asla eline geçmeyecek o mektuplarla...
Efruz Kandemir...
Kocaman bir karanlığın ortasına bırakılmış küçücük bir kızdan ibarettim. Ama bu sadece içimdekilerdi. Dışarıdan bakıldığında karanlığı üzerine geçirmiş, kalbinde ne sakladığı belli olmayan tehlikeli bir kadındım.
"Hayatıma giren erkekleri önünde sonunda öldürürüm!"
Alparslan Aksoy...
Bazı meslekler fedakarlıklar gerektirir; senden bir parça ister. Bazı meslekler ise hayatını ele geçirir; senden imkânsızı ister. Benden istenen bütün hayatımdı. Ancak bu mesleği seçtiğimde bunu biliyordum. Bilerek kabul ettiğim gerçeklerden kaçmak korkaklık olurdu.
"Ben vatanına ihanet eden bir kadına aşık olmam!"
06.05.2021