Görünürde mükemmel olan bir hayat, mükemmel bir kız... Ne kadar raydan çıkabilir ki?
Erkekler konusunda fazla deneyimi olmayan, kötü alışkanlıklardan uzak duran Alice, her şeyden habersiz yakın arkadaşı Kate'le katıldığı bir festivalde kurtarıcısı Finn'le karşılaşır. Finn ise bütün kızların rüyası, Alice'in taban tabana zıt halidir. Bu ikilinin hikayesini okumaya hazır mısınız?
***
"Alice. Beni tanımak istiyor musun?" Benimle kelimeleri teker teker vurgulayarak konuşmuştu. Cevap bekliyordu. Çok ciddi olduğunu anladım ama ne evet ne hayır demek istiyordum.
"Evet." Kim evet demişti? Ben mi? O kelime benim ağzımdan mı çıkmıştı? Cevabımdan pek hoşnut olduğunu söyleyemezdim, imalı bir şekilde gülümsedi. Bu gülüşün ne anlama geldiğini merak etmiştim. Gülüşünden iyi, suratının aldığı ifadeden kötü anlam çıkarabilirdim. Konu Finn olunca hiçbir şeyden tam olarak emin olamıyordum. Ben Finn'in hareketlerini analiz ederken o yüzüme yaklaştı, ellerini yanaklarıma koydu, alnını alnıma dayadı. Dokunuşuyla zihnim bulandı.
"O zaman Tanrı yardımcımız olsun."