Şehrin kalabalığından sıkılmış, her gün aynı yüzlerle karşılaşmaktan bunalmıştı. Hiç izlemediği filmin posteri duvarında asılı, sigaradan sararmış duvarları en az kendisi kadar karamsardı.
Şehir 'karanlığa' bürünmüş, sokak lambaları cılız ışığını yaymakta kararsızdı.
İçine ansızın dolan bir buhar nefesini daraltmış dışarı çıkma fikri zihnine saplanmış öylece duruyordu.
Dışarı çıktı.
Yılların hakkını vermiş arabası yağmaya başlayan 'yağmur'dan hakkını alıyor, sahibinin kararsız düşünceleri ile birlikte yol alıyordu.
Zihnine dolan düşüncelerinin kendisini nereye getirdiğinden habersiz, şehre 13 km uzaklıktaki 'ormanı'n sınırına dayanmıştı. Sis ormana çökmüş yağan yağmur şiddetini arttırmıştı. Nedensizce aracını durdu. Aracından indi, göz gözü görmeyen sisin ortasında arabasının lambası ancak bir kaç metre ötesini yansıtıyordu. Aracın 'camına' vuran yağmur sesleri ilginç bir melodi mırıldanıyor, neden burada indiğini bilmiyordu.
Derken bir kaç metre ötesinden ıslak asfaltın üzerinde akarak giden siyah bir cisim fark etti. Zihninin kendisne uyguladığı bir halisinasyon olabilir miydi?
Belki de sersem bir yılandı?
Arabasından bir kaç metre daha uzaklaşmış cismi son gördüğü yere meyletmişti. Ancak ortada hiç bir şey görünmüyor sis ve yağmur durumu daha da bulanıklaştırıyordu.
Birden arabasından bir çıtırtı duydu. Arabasının içinde oturan garip nesne fark etti. yaklaştıkça korku parmak uçlarından yukarı fırlıyor, gördüğü şeyin hayal olacağına kendisini inandırmaya çalışıyordu. Arabasının içerisinde siyah bir duman koltuğuna oturmuş insan formunda farklı bir yapıda tamda gözlerinin içine bakıyordu. Gözlerinin gördükleri zihnini yumuşatıyor, vücudundaki kanın santim santim çekildiğini anlıyordu
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024