Daha küçücükken, beş kişilik bir arkadaş grubum vardı. Beşimiz, farklı ideolojiye sahip ailelerin çocuklarıydık. Çok farklı, çok adanmış hayallerimiz, hayatlarımız vardı bizim. Bambaşka gerçeklerimiz de. Biri, dinini yaşamayı tercih etmişti. Diğeriyse görmezden gelmeyi. Biri, diniyle yaşatmaya çalışmıştı, diğeriyse yaşamaya. Biri, yaşamamayı tercih etmişti, diğeri, ben, ise yaşamayanların yerine yaşamayı. Hayat. Kısacık, basit bir kelime ama içinde neler biriktirmiş değil mi? Ölümü, doğumu, sevinci, hüznü... Büyük bir kümenin en dışındaki, en büyüğü. ... Özür dilemek için geç mi? Beni duy ve hisset, lütfen. Özür dilerim. Öyle büyük bir mahcubiyet ki bu bendeki, bir daha konuşamayacağımızı bile bile, belki rahatlarım diye her gün saatlerce özür diliyorum senden. Tüm hakları saklıdır. Kurgunun herhangi bir parçasının dahi (ç)alınmasına iznim yoktur. (Ç)alındığı takdirde gerekli işlemler yapılacaktır.All Rights Reserved
1 part