Turuncu Balonlar & Sonsuz Yalanlar
  • Reads 159,426
  • Votes 13,366
  • Parts 57
  • Reads 159,426
  • Votes 13,366
  • Parts 57
Ongoing, First published Apr 25, 2023
Mature
Bir kere daha başımı geri yatıracak büyüklükte bir kahkaha attım ve omuzlarımdan sıyrılan montu tutmak için bir hamle yaptım. Bir şemsiyenin altında, artık o kadar da yabancı olmayan bir yabancının kapkara gözlerine bakarken derin bir nefes aldım. "Peki Aladağların Turan'ı. O zaman, benim hakkımda bilmen gereken ikinci şeyi açıklıyorum." 

Turan çenesini havalandırıp gözlerini kıstı. "Gönder gelsin." 

Şemsiyeyi başımızın üzerinden çekip kapattım ve ikimizi de tatlı ama epey güçlü yağan bir yağmura hapsettim. "Bana gölge eden, hiçbir şeyden hoşlanmam." 

Uyarım açıktı. Oldukça da net. Mevzunun şemsiye olmadığını anlayacak bir adama bu cümleyi kurduğumu biliyordum. Üzerinde yalnızca gömlekle dururken ve o gömlek saniyeler içinde ıslanırken göz temasımızı kesmemek için olası manzaramı elimin tersiyle ittim. Turan yavaşça gülümsedi ve  bir kez başını eğdi. 

Caddede, nereden geldiğini bilmediğim, piyanoya eşlik eden bir erkek sesi vardı. Üzerimizden en sevdiğim bahar yağmurları akıp giderken, Turan elimi bırakmadan yürümeye devam etti. 

Biliyordum. Bu anı, bu yağmuru, bu şarkıyı hiçbir zaman unutmayacaktım. 

Sen yanımdayken 
O tozlu yollar aşka gider 
Ah sen, 
Sonunuzu yazsan inan dayanamam ölürüm ben.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Turuncu Balonlar & Sonsuz Yalanlar to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
37 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
NAR BÜLBÜLÜ (DÜZENLENİYOR) by KadifeKelimeler
2 parts Complete Mature
"Sana neden Nar Bülbülü dediğimi biliyor musun? Çünkü en az onların ki kadar büyük bir yüreğin, onların ki kadar büyük bir cesaretin var. Sende onlar gibisin, yuvanı ölümüne savunuyorsun. Ama... Ama yorulacaksın Narin. Kanatlarında taşıyamayacağın yükler var. Dayanamayacağını biliyorum. Bir, Nar Bülbülü olsan bile..." Narin Özkan, geçmişi ardında bıraktığına inanarak, kendine ve oğluna yeni bir hayat kurduğunda hesaba katmadığı tek şey acı dolu bir haberdi. Umutları ve hayalleri bir kez daha yıkıldığında kaderin onun için çizdikleri henüz bitmemişti. 5 yıl önce ardında bıraktığı adamla yolları bir kez daha kesişmek zorundaydı ve bu hiç kolay olmayacaktı. Hiçbir şey bıraktığı gibi değildi. Sevgi ve tutkuyla bakan o kahve gözler ona artık kin ve nefretle bakıyor, adamın bir zamanlar seni seviyorum diyen dudakları bu kez ona bir hiç olduğunu haykırıyordu... Beş yılda neler değişebilirdi? Gerçekten seven bir kalp unutabilir miydi? İntikam hırsıyla yanan bir insan aşkı hiçe sayarak nefret edebilir miydi? Kırılan bir güven yeniden onarılabilir, bir kadın oğlu için her şeyi sineye çekebilir miydi? Sevdiklerini korumak adına ne kadar susabilir, tehlikeyi ne kadar göğüsleyebilirdi? En zoru da, bir kez daha bırakıp gidebilir miydi? "Ben... Ben bir Nar Bülbülü olamam. Unuttun mu? Korkağın tekiyim ben. Korkularım yüzünden hayatımın beş yılını acılar içinde geçirdim. Gururum yüzünden gelemedim sana, dinle diyemedim. Ben bir Nar Bülbülü değilim. Olsa olsa kanadı kırık bir serçe olur benden. Bir Nar Bülbülü değil..." *** Hikayelerim isim haklarıyla birlikte noterde adıma kayıtlıdır. Çalıntı ya da izinsiz kullanmak durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
You may also like
Slide 1 of 9
GECENİN İZİ cover
HİLAF cover
SIRLAR ÇEMBERİ cover
YURTSUZ  (sancaktar çocukları-1) cover
Nazende cover
NİRAN  cover
ÇALAKALEM NAMELER cover
NAR BÜLBÜLÜ (DÜZENLENİYOR) cover
Bir Yağmur Sonrası Gibi cover

GECENİN İZİ

37 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....