Kararmaya yüz tutmuş havaya karşın gözlerinden akan her bir damla kalbine atılan bir kurşun gibi ruhunu paramparça ediyordu. Yüzüne bir tokat gibi çarpan kaderiyle başa çıkmak daha da güçleşmişti artık. Sarsılan omuzlarını tutan güçlü eller onun tek duvarı olmuştu. Hüzünlü gözlerle ona destek olmaya çalışan kardeşine baktı. Saklamaya çalıştığı çaresizlik göz bebeklerine yansımıştı. Ufuk gibi dışına vurmasada Uğurunda içinde fırtınalar kopuyordu. Hayata karşı aldıkları tek yenilgi bu değildi. Onlar yenilginin ne kadar can yakıcı olduğunu yıllar önce deneyimlemişlerdi. İmtihanlarla dolu zor bir hayat çizgileri vardı. Her düşüşte daha güçlü olmak zorunda kaldılar. İki kardeşin kaderleri kendileri kadar güzel çıkmamıştı. onlara bahşedilen en büyük hediye sadece acı olmuştu. Acıyı yaşamak zorunda kaldılar.