Hayır, bu sefer kaçmana asla izin vermem. Üstümdeki beyaz sade gecelikle ona doğru koşuyordum. Bunun sonunun seni yakalamakla biteceğine eminim... Ayağıma gelen ağaç köklerini umursamayarak ona yaklaşmaya çabalıyordum. Ama ben yaklaştıkça o daha fazla uzaklaşıyordu sanki ve ben artık rüyalarımı geri istiyordum. Her gün tanımadığım bir yabancıyı takip etmekten resmen gına gelmişti. Her seferinde biraz daha sinirleniyordum. Karanlık ormanın içindeki iki insan, belkide biri insan bile değil... Yakalamaca oynuyorduk resmen, tek sorun o kaçmıyordu ama ben onu ne kadar kovalarsam kovalıyayım onu yakayamıyordum. resmen elimi uzatatırsam yakalayacağım kadar yakınımda, ancak göremeyeceğim kadar uzağımdaydı resmen...
Asla bana bakmıyordu. Hayır, ben burada onun için kendimi paralarken o sadece dikiliyordu...
"Yeter artık, dur!" diye bağırdım dayanamayıp. Karaltı ilk defa bana döndü ve o an onun bir insan olmadığı anladım. Resmen koyu ela gözleri korkunç bir ormanı anımsatıyordu. Bi anda etrafımızdaki orman değişti. Hiç bir ses çıkmayan ormanın içinden korkunç karga sesleri ve yırtıcı hayvanların öfke dolu haykırışları yükseldi. Bu ilk defa oluyordu.
"Bunun durmasını istiyorsan, önce beni bulmalısın prenses. Acele et! Her an geç olabilir." diyip karanlığın içine doğru kayboldu.
...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."