"Sence ben çekici miyim?"
"Can, bu nereden çıktı şimdi?"
Kalçamın hafif altından tutan eliyle bacağımı sıkıştırdı. "Cevap ver."
"Hayır, değilsin. Çok büyüksün, çok iri yarısın ve çok çirkinsin."
Beyanıma kahkahalarla gülerken ona iyice yapıştım. Gülerken kısılan gözleriyle merdiven basamaklarını ıskalama ihtimali yüreğimi hoplattı.
"Peki benim seni nasıl bulduğumu bilmek ister misin?"
"Hayır, istemem."
Sırıttı. Yanağında minik bir gamze belirirken kendimi ona tapınmamak için zor tuttum. Hakikaten tapılası gamzeleri vardı. Ulan utanmaz herif, zaten zenginsin, yakışıklısın, yeteneklisin, ağzın laf yapıyor, şimdi bu gamze ne? İnsan biraz utanır! Senin ne hakkın var bu kadar kusursuz olmaya? Kapak güzel, kitap mı kötü nedir yani? Evet efendim mutlaka bir arıza olmalı. Ne o ne? O arıza ne? Biri bana bunu açıklasın ya!
TESADÜFİ BİR KARŞILAŞMA bir insana bambaşka bir dünyanın kapılarını açarsa...
Deren bu yepyeni dünyanın aslında geçmişi olduğunu öğrendiğinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlamıştı. Bir yandan kalbini susturmaya çalışan Deren, hangi yolu tercih edecekti? Deren'in hayatı kökten uca değişmişti, artık geri dönüş yoktu. İblisler, Tanrılar, Tanrıçalar, savaşçılar, insanlar ve Barlas...
Türk mitolojisi ile harmanlanmış fantastik-romantik bir roman... Bu kitaba şans verirseniz asla pişman olmayacaksınız...