Mahi, savcı sandığı babasının aslında kafes dövüşlerinin en iyi organizatörü olduğunu öğrendiğinde on dokuzdu.
Her şeyi bırakıp başka bir hayata başladıkları sırada babası tekrar karşısına çıktığında artık yirmi üç olmuştu.
Bu gelgitli döngüden çıkmaya çalıştığında duyduğu tek ses "Kutsal! Kutsal! Kutsal!" nidalarıyla sallana devasa, kanlı dövüş ringiydi.
Kutsal, Mahi'yi bilmediği sulara getirip babasının karşısına dikmiş ve en güçlü duruşlarıyla ona karşı beraber bir savaş açmışlardı.
Fakat Mahi'nin bilmediği büyük bir sır vardı...
Zehirleniyordu...
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu.
Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu.
Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla yüzüne bakıyordum. Ona inat bende gözlerimi kaçırmadım. Geri durmadım.
"Benim" dedi.
"Anlamadım?" dedim. Ve bir az geriye çekildim.
"Kim bu Arhan ağa dedin ya? Benim. Arhan Karadağlı"
TAMAMLANDI