Berceste |TAMAMLANDI|
  • LECTURAS 4,187,243
  • Votos 116,826
  • Partes 56
  • LECTURAS 4,187,243
  • Votos 116,826
  • Partes 56
Concluida, Has publicado abr 30, 2023
Contenido adulto
Final oldu
Todos los derechos reservados
Tabla de contenidos
Regístrate para añadir Berceste |TAMAMLANDI| a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
LALO de guullaarreess63
14 Partes Continúa
☘️Günçiçek▪️Fırat☘️ Günçiçek sinirle odaya girdiğinde Gülten'i ve annesinin yan yana buldu. Adımları Gülten'i bulduğunda kadının saçını başını yolmamak için kendimi zor tuttu. "Ne diye geldin yine? Anlamaz mısın? İstemem diyorum! Ne kırkındaki adama varırım ne de kuma olurum. Şimdi kimin adını ağzına aldıysan onunla gidesin. Bir daha kapımıza gelme!" Günçiçek sinirle bağırırken Selma Hanım hızla yerinden kalkıp Günçiçek'in koluna girdi. Kızı sinirlenirsin karşısındakinin yaşına bakmaz saçını başını yolardı valla! "Sen git Gülten, ben sana haber edecem." Gülten hızla yerinden kalktı. Allah var korkuyordu Günçiçek'ten. "Tamam abla," dedi Gülten hızla evden çıkarken. Gülten'in gidişiyle Günçiçek kolunu annesinden kurtarıp karşısına dikildi. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı. "Ne haberi ana! Beni babam yaşımda adamlara mı vereceksiniz?" Selma Hanım yanlış anlaşıldığını fark ettiğinde hızla konuştu. "Yok kurban olduğum, yapar mıyım heç? Bu sefer gelen ne baban yaşındadır ne de evli. Bu sefer gelen çevre köyden Fırat Beydir." Günçiçek'in kaşlarını şaşkınlıkla havaya kalktı. Fırat Bey mi? Fırat bey merhameti tanınan bir Beydi. Lakin bir kusuru vardı. Dilsizdi. Hatta bundan dolayı LALO derlerdi Fırat Beye. Günçiçek'in boğazında sert bir yutkunma geçti. Ne yapacaktı? Kabul edecek miydi? Düşündü. Eğer kabul etmezse laflar asla dinmeyecek, diller kız kardeşlerine kadar uzanacaktı. Daha fazla düşünmedi. İçten içe pişman olmamak için dua ederken son sözlerini söyledi. "Kabulümdür. Gelsin Fırat Bey." Yayınlanma tarihi; 04/11/2023 Bitiş tarihi; 04/05/2024 LALO isimli ilk ve tek kurgudur
Nefha de 1realist
32 Partes Concluida Contenido adulto
"Peki. Sen bilirsin. Madem doğruyu söylememek konusunda ısrarcısın o zaman kalk kucağımdan ve çık bu odadan." "Ama daha yatmadık bile?" "İlgimi çekmeyi başaramadın ki yatalım. Çık dışarı ve patronuna paramı iade etmesini söyle." "Efendim, lütfen." "Dediğimi duydun." gözlerine yalvaran bir ifadeyle baktığım adam tıpkı zift yeşili gözler gibi bana acımasızlıkla bakarken çaresizlik içinde omuzlarımı düşürüp adamın kucağından yavaşça kalktım. Hemen ardından da adamı belki vazgeçiririm diye seksi hareketlerle birlikte yere bıraktığım sabahlığımı üzerime geçirdim ve hala bana durmamı söylemeyen adam yüzünden kapıya doğru gitmek için bir adım attım ancak tam o esnada kafamın arkasına değdirilen soğuk bir metalin varlığını hissedince olduğum yerde şok içinde donup kaldım. "Sakın ağzını açma ve yavaşça bana doğru dön." kafamın arkasına yaslanan şeyin tam da tahmin ettiğim gibi silah olduğunu anlamamı sağlayan adam emrini kulağıma doğru fısıldarken dediğini yapıp yavaşça ona doğru döndüm. Ona dönmemle göz göze geldiğinizdeyse mavi gözlerimdeki korkuyu gizleme gereği görmeden doğrudan acımasızlık dolu kehribar rengi gözlere bakmaya başladım. "Ki...kimsiniz siz?" anlıma bir silah dayamış olan adamın gözlerine bakarak çaresizlik içinde yanıt almayı ummadığım sorumu dillendirirken adam anlımdaki silahı çekmeden boştaki elini arka cebine attı ve cebinden çıkardığı kelepçeyi hızlı bir şekilde bileklerime takarak yatağa oturmamı emretti. Emrini yerine getirdiğindeyse silahını anlımdan ayırıp elini yeniden arka cebine attı ve bir cüzdan çıkarıp cüzdanını açarak polis rozetini görmemi sağladı. "Başkomiser, Pars Atabeyoğlu."
GECENİN İZİ de hisssizyazar
45 Partes Continúa
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
AİDİYET - ADEN & DEVRİM de RuyamG
39 Partes Concluida
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
KALENDER +18  (TAMAMLANMADI) de nihal_deniz_
52 Partes Continúa Contenido adulto
🔞... Fantastik DEĞİLDİR Ağır cinsel içerik ve şiddet barındırır. *** "Bana hayır diyemezsin. Uykum var diyemezsin. Başım ağrıyor diye bahane sunamazsın. Bu gece canım böyle istedi diyerek başka bir odaya gidip uyuyamazsın... Bana kırgın olman, öfkeli olman, o an istemiyor olman sonucu değiştirmez." O, avına odaklanmış bir avcı edasıyla tuzaklarını atmaya devam ederken, ben, elde yuvarlanan bir hamur gibi içime bükülmek ve kaybolmak istedim. Bedenimin titremelerine engel olamıyordum. Sözleri dudaklarından dökülürken, gözleri herbir cümlesinin yanına onaylama tıkı koyar gibiydi. Acımasızdı. Tavizsizdi. Netti. Tercih hakkı sunmuyordu. Sunduğu tek tercih; şu an ya önüme koyduğu şartları kabul edecek, veyahutta 'hayır' diyerek sonsuza kadar hayatından gidecektim. Gitmeme engel olmayacaktı. Bu konuda seçimi bana bırakıyordu. "Elbette sen de isteklerini dile getirebilirsin. Ancak teklifimi kabul edersen sonrasında yaşanacaklara itiraz etme hakkın saklı olmakla birlikte son karar benimdir. Yani bana koşulsuz şartsız teslim olacaksın. Çocukca nedenlerle benden gidemezsin. Bırakmam." Acımasızlığının son rötuşlarını yapmak ister gibi bana doğru eğildi. Gözlerini sözlerinin mührünü vuran damgaymışcasına kıstı ve devam etti, "Direniş göstermene izin veririm. Çünkü bana yenilip her teslim olduğunda zafer bayrağımı çekmenin keyfini çıkaracağım." BU HİKAYEDE İSMİ GEÇEN KİŞİ, KURUM VE OLAYLARIN ÇOĞU HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) de Sevval_Alpar01
24 Partes Continúa
"O silahı elinden indir!" Dediğimde yan duran vücudunu bana doğru çevirdi ama o silah abimin alnına daha çok yaslandı. "Yoksa?" Diye soruşu meydanda ki bütün insanları endişelendirmeye yeterdi. Çenemi herkesin inadına dikleştirip "Yoksa sana yemin olsun ! Bu meydanı kanınla yıkarım!" Diye bağırdım. "Efsun!" Diyen abime bakmadım, yüzü kan içindeyken ona bakıp gardımı düşürebilirdim. "Demek kanım ile yıkarsın ha !" Dediğinde fısıltısı bile meydanı inletti. "Azad ağa, yaparım bilirsin! Bu seni ilk vuruşum olmaz!" Deyişim onun kaşlarını çatarakken kalabalıktan bir kaç kişinin kaçmasına sebep oldu. Koskoca Mardin! En iyi o bilirdi yıllar önce nasıl AZAD KARAASLAN'ı gözümü bile kırpmadan vurduğumu. O gün Mardin yasa bürünürken Diyarbakır'da zılgıtlar eşliğinde bir çok kapıda düğün yapıldı. Ben EFSUN ŞANLI... Yıllar önce babamın kanını akıtan adamın kanını bu meydanda dökmüştüm. Zerre korkmadan, zerre aşkımı aklıma getirmeden. Bunu tekrar yapacağımı onun gibi Mardin de biliyordu. "O halde durma, yine elin titremesin!" Dediğinde onunla beraber tetiği indirdim. Arkamda koskoca Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan Şanlı Aşireti vardı. Benim Aşiretim! Onun da arkasında Mardin'in en büyük aşireti olan KARAASLAN aşireti vardı. Liderliğini onun yaptığı Aşiret. "Abi'mi bırak azad ağa!" Dedim durması için. "Babam gibi onun da kanını akıtmana izin vermem! Babamın kanı için sadece senin kanını döktüm ama Vallahi, Billahi ve Tillahi abim için ailende ki herkesin kanını dökerim!" Diye devam ettim. Uğultular arttı da arttı.
Quizás también te guste
Slide 1 of 20
LALO cover
KÖYLÜ GENÇLER (+18) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Nefha cover
GECENİN İZİ cover
TUTSAK cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
KALENDER +18  (TAMAMLANMADI) cover
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) cover
TESADÜFLER KULÜBÜ cover
Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1| cover
Takıntı cover
SERENDİPÇE cover
Güneş Çiçeği | yarı texting 𓍯𓂃 cover
SORARAT cover
Lafügüzaf  cover
YERLE GÖK ARASINDA cover
KARANLIĞIMDAKİ TEK IŞIĞIM  cover
ARAF cover
ATEŞTEN KÜLE  cover

LALO

14 Partes Continúa

☘️Günçiçek▪️Fırat☘️ Günçiçek sinirle odaya girdiğinde Gülten'i ve annesinin yan yana buldu. Adımları Gülten'i bulduğunda kadının saçını başını yolmamak için kendimi zor tuttu. "Ne diye geldin yine? Anlamaz mısın? İstemem diyorum! Ne kırkındaki adama varırım ne de kuma olurum. Şimdi kimin adını ağzına aldıysan onunla gidesin. Bir daha kapımıza gelme!" Günçiçek sinirle bağırırken Selma Hanım hızla yerinden kalkıp Günçiçek'in koluna girdi. Kızı sinirlenirsin karşısındakinin yaşına bakmaz saçını başını yolardı valla! "Sen git Gülten, ben sana haber edecem." Gülten hızla yerinden kalktı. Allah var korkuyordu Günçiçek'ten. "Tamam abla," dedi Gülten hızla evden çıkarken. Gülten'in gidişiyle Günçiçek kolunu annesinden kurtarıp karşısına dikildi. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı. "Ne haberi ana! Beni babam yaşımda adamlara mı vereceksiniz?" Selma Hanım yanlış anlaşıldığını fark ettiğinde hızla konuştu. "Yok kurban olduğum, yapar mıyım heç? Bu sefer gelen ne baban yaşındadır ne de evli. Bu sefer gelen çevre köyden Fırat Beydir." Günçiçek'in kaşlarını şaşkınlıkla havaya kalktı. Fırat Bey mi? Fırat bey merhameti tanınan bir Beydi. Lakin bir kusuru vardı. Dilsizdi. Hatta bundan dolayı LALO derlerdi Fırat Beye. Günçiçek'in boğazında sert bir yutkunma geçti. Ne yapacaktı? Kabul edecek miydi? Düşündü. Eğer kabul etmezse laflar asla dinmeyecek, diller kız kardeşlerine kadar uzanacaktı. Daha fazla düşünmedi. İçten içe pişman olmamak için dua ederken son sözlerini söyledi. "Kabulümdür. Gelsin Fırat Bey." Yayınlanma tarihi; 04/11/2023 Bitiş tarihi; 04/05/2024 LALO isimli ilk ve tek kurgudur