Bir Platonik için dünya ne kadar sıkıntılı olabilir? Her şeye ve herkese karşı karşılıksız sevgi besleyen bir kız, sizce zihnindeki çöplükten arınabilir mi? Hayatı değişmek üzere olan bir Platonik, adına yakışır bir şekilde karşılıksız sevebilir mi?
"Bataklığın ortasında kalmış, tüm çarpınışlarına rağmen berrak suya ulaşamayan küçük bir balık gibiyim. Elde ettiğim gerçekler gün çıktıkça beni daha derin, anlaşılması güç, karanlıkların hüküm sürdüğü bir uçuruma doğru sürüklüyor. Bazen diyorum... Keşke her şey yalan kalsaydı, gerçekler canımı bu kadar yakarken, yalanların beni sarıp sarmalaması ne tuhaf... Hangisine kapılarımı açmalıyım?"
"Melodi, dur!"
Çiçeklerle bezenmiş yolumun kan gölüne dönmesine kim izin verdi?
Melodi'nin değişen serüvenine hazır mısınız?
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.