KAYBEDİLEN UMUTLARIN RENKLERİ
  • Reads 647
  • Votes 154
  • Parts 14
  • Reads 647
  • Votes 154
  • Parts 14
Ongoing, First published May 02, 2023
" Bende bu hayata gelişinin bir amacı olduğunu düşünenlerdenim. Her türlü zorlukla sınanarak bazen can yakarak bazen de kanatıp kanayarak yola devam etmenin mecburi olduğu bir düzlemdi burası benim için.

     Hiç kimseden ve hiç bir şeyden medet ummadan kendi becerilerimle bir yerlere gelmeyi bir şeyleri başarabilmeyi amaçlayarak yaşadım. Bu hayatın benden isteğinin ne olduğunu bilmesem de amaçlarım doğrultusunda hareket etmenin daha iyi olacağı su götürmez bir gerçekti. 

     Bu sebeple benim için en kolay olan yolu seçtim. Kelimeler...

     Evet kelimelerle aram hep iyi olmuştu ama hayatın en büyük ironisi de şuydu ki; kelimelerle aram her ne kadar iyi olsada kendimi ifade etmekte zorlanışım belki de en büyük çıkmazlarımdan biriydi.  Öyleki kendimi kelimeler denizinde kaybedip doğru kelimeleri bulamayarak elimdeki parçalanmış bir hayatla, yalnızlığımla ve kelimelerimle dost olmaya çalışarak şu hercai hayatta kalma savaşını vermeye çalıyorum. "

    Ben Aydem Kırgız benimle beraber yaşam savaşı vermeye var mısınız?
All Rights Reserved
Sign up to add KAYBEDİLEN UMUTLARIN RENKLERİ to your library and receive updates
or
#522klasikler
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
PİNHAN MAHALLESİ  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
GECENİN İZİ cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
İMDADIM cover
AMARİS cover
SARRAF cover

PİNHAN MAHALLESİ

29 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine 3 yıl sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"