MARDİN GÜZELİ (BERDEL)
  • Reads 432
  • Votes 13
  • Parts 3
  • Reads 432
  • Votes 13
  • Parts 3
Complete, First published May 05, 2023
Askerden 1 haftalığına izin alan yüzbaşı Emir ailesine sürpriz yapmak için gittiği Mardin'de onu daha büyük sürprizler beklemektedir 

Dilan&Emir
All Rights Reserved
Sign up to add MARDİN GÜZELİ (BERDEL) to your library and receive updates
or
#127baran
Content Guidelines
You may also like
DEVRİM ATEŞİ by ilosslyy
11 parts Ongoing
🗡 Nefes seslerimizin duyulduğu dağlık yerde yakından çalan ve bize ait olmayan telefon melodisi çalmaya, sessiz ortamda yankılanmaya başladı. Herkes tüfeğini doğrultup tetikte beklerken komutan eliyle "sakin ol" uyarısı verip sese doğru ilerlemeye başladı. İlerlerken yavaşça durmasıyla telefonu bulduğunu anladık. Israrla çalmakta olan telefonu alıp hızlı adımlarla yanımıza ulaştı. Telefonu açıp hoparlöre almasıyla sert ve tarazlı bir erkek sesi karşıladı bizi. "Sami! Ne diye açmazsın şu telefonu gerizekalı herif! Sana mermiyi bana getir dedim, dağdan dağa dolaştır demedim. Gönderdiğim adamlar köye çoktan ulaşmış olmalı. Köy yok olunca onlarla gel, mermiyi bana ulaştır." Komutan elinde ipiyle salladığı mermiyi tutarken telefondan tahammülsüz ses tekrardan yükseldi. "Salak herif, sana diyorum. Sami!" Komutan salladığı mermiyi ipiyle tutup avuç içine bastırırken konuştu. "Sami değil, komutan diyeceksin Köse." "Sen... Komutan, komutan yine çıktın karşıma. Bu defa şans benden yana komutan, bir daha aynısı olmayac-" Komutan telefonu kapayıp cebine attı. Mermiyi tekrar yüzünde hizaladı. "Ölümün 9 canından eksilmiş haklarınla başlayacak, Köse. Sonuncusu bu mermide olacak!" 🗡 "Sen yalnızca geçmişle pençeleşmeye devam et. Ben akıp giden suyla yarışıyor olacağım." 🗡 "Eğer yüreğin sevdayı taşıyamayacak kadar korkaksa vatanını nasıl koruyacaksın? Bil ki; ben vatan, bayrak sevdasıyla doğdum, bu sevdayla öleceğim. Sanma ki, başka yüreği de yüreğimde yaşatamam."
GECENİN İZİ by hisssizyazar
47 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
DEVRİM ATEŞİ cover
SON ÇARE cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL KİRASI  cover
Kim Bilir? (tamamlandı) cover
Berdel cover
LAVENA cover
Uçurum Çiçeği|texting cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover
portakal reçeli 🍊 (Düzenlenecek) cover

DEVRİM ATEŞİ

11 parts Ongoing

🗡 Nefes seslerimizin duyulduğu dağlık yerde yakından çalan ve bize ait olmayan telefon melodisi çalmaya, sessiz ortamda yankılanmaya başladı. Herkes tüfeğini doğrultup tetikte beklerken komutan eliyle "sakin ol" uyarısı verip sese doğru ilerlemeye başladı. İlerlerken yavaşça durmasıyla telefonu bulduğunu anladık. Israrla çalmakta olan telefonu alıp hızlı adımlarla yanımıza ulaştı. Telefonu açıp hoparlöre almasıyla sert ve tarazlı bir erkek sesi karşıladı bizi. "Sami! Ne diye açmazsın şu telefonu gerizekalı herif! Sana mermiyi bana getir dedim, dağdan dağa dolaştır demedim. Gönderdiğim adamlar köye çoktan ulaşmış olmalı. Köy yok olunca onlarla gel, mermiyi bana ulaştır." Komutan elinde ipiyle salladığı mermiyi tutarken telefondan tahammülsüz ses tekrardan yükseldi. "Salak herif, sana diyorum. Sami!" Komutan salladığı mermiyi ipiyle tutup avuç içine bastırırken konuştu. "Sami değil, komutan diyeceksin Köse." "Sen... Komutan, komutan yine çıktın karşıma. Bu defa şans benden yana komutan, bir daha aynısı olmayac-" Komutan telefonu kapayıp cebine attı. Mermiyi tekrar yüzünde hizaladı. "Ölümün 9 canından eksilmiş haklarınla başlayacak, Köse. Sonuncusu bu mermide olacak!" 🗡 "Sen yalnızca geçmişle pençeleşmeye devam et. Ben akıp giden suyla yarışıyor olacağım." 🗡 "Eğer yüreğin sevdayı taşıyamayacak kadar korkaksa vatanını nasıl koruyacaksın? Bil ki; ben vatan, bayrak sevdasıyla doğdum, bu sevdayla öleceğim. Sanma ki, başka yüreği de yüreğimde yaşatamam."