ZÜMRÜDÜANKA

Hayat; doğduğumuz günden bu zamana kadar yaşadığımız zaman ve ölene kadar yaşayacağımız zaman mıdır? Dünya da bu zamana kadar beş duyu organımız sayesinde pek çok varlığı algıladık. Aklımız sayesinde ise iletişim kurduk ve duygularımızla kuvvetlendirdik. Peki, bu dünya akıl ve mantığımıza sığmayacak kadar geniş olduğuna inanabilir miyiz? Hayalini kurduğumuz masallara, mitlere konu olan varlıkların canlılığına ne kadar inanabiliriz. Pek çok kanıtıyla dünyamızda olan iyi ya da kötü olan bu varlıkların aramızda dolaşmasına ve bizle iletişime geçtiklerini bizimle bir hayat içinde ilerlediklerine inanabilir misiniz? Evrenin sonsuzluğunda ufacık bir toz zerresi olduğunuzu kabul edebilir misiniz? Mitler, efsaneler, masalların gerçek olduğunu efsanevi bir masalla size göstermek isterim. Akla ve mantığa yatmayan yüreği cayır cayır yakan bir masal... Küllerinden sürekli doğan bir Anka'nın bir çift zümrüt için savrulmasının imkânsızlığını göstermek isterim. Yüreğinizi bırakın zihninizin sınırlarını açsın evrenin sonsuzluğunda birleşelim.